TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, SAHA EXPO kapsamında düzenlenen “Türkiye’nin Araştırma Altyapıları ve Savunma Sanayisine Yansımaları” konulu panelin moderatörlüğünü yaptı. Bilkent UNAM’dan Prof. Dr. Hilmi Volkan Demir, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanı Dr. Şaduman Aziz ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Araştırma Dekanı Prof. Dr. Altan Çakır’ın panelist olarak katıldığı panelde, ülkemizin savunma sanayi ekosistemindeki çalışmalarını daha ileriye taşıyabilmek, sektör paydaşlarının iş birliklerini güçlendirmek ve bu iş birliklerini etkiye dönüştürebilmek adına atılması gereken adımlar tartışıldı.
“Teknolojinin ürüne dönüşümünün en önemli bileşeni AR-GE”
Prof. Dr. Mandal panelin açılışında “Bilim, teknoloji ve yenilik ekosistemimizin önemli unsurlarından olan Araştırma Altyapıları, ekosistemimizde birlikte geliştirme ve birlikte başarma yaklaşımı için önemli bir yere sahip. Bilgi ve teknoloji tabanı oluşturulması, üretilen bilginin özel sektöre aktarılmasıyla ekonomik fayda sağlanması, bilim topluluklarının şekillenmesi ve iş birlikleri kurulması, nitelikli araştırmacı insan gücünün yetiştirilmesi, yurtdışından araştırmacıların ülkemize çekilmesi gibi birçok rolü üstleniyor.” ifadelerini kullandı.
“TÜBİTAK olarak biz de ülkemizin Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda ulusal savunma, havacılık ve uzay ekosisteminin güçlenmesi için ekosistemimiz ile birlikte çalışıyoruz.” diyen Mandal, TÜBİTAK’ın gerek bilim ve teknoloji politikalarının belirlenmesi ve Ar-Ge çalışmalarının teşvik edilmesinde gerekse de bizzat Ar-Ge çalışmalarının gerçekleştirilmesinde stratejik bir role sahip olduğuna vurgu yaptı.
SAHA EXPO’nun ekosistemin yeni paydaşları ile büyük şirketler arasında yüz yüze görüşmelerin gerçekleştiği, panellerin yapıldığı bir yapı olarak çok kıymetli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mandal, “En çok konuşulan boyut ürün sürecindeki iş birlikleri ve teknoloji geliştirme için iş birlikleri oluyor” dedi.
“Bilgiyi üretenle bilgiyi kullanan kurumlar çift yönlü yaklaşımla sürekli iş birliği halinde olmalı”
Teknolojinin ürüne dönüşümün en önemli bileşeninin Ar-Ge olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mandal, Ar-Ge olmayınca katma değerin sınırlı kalacağını söyledi.
Savunma sanayinin öncü bir sektör olduğuna dikkat çeken Mandal, elde edilen deneyimin hem teknoloji hem de iş yapma anlamında kritik olduğunu belirtti. Bilgiyi üretenle bilgiyi kullanan kurumların çift yönlü yaklaşımla sürekli bir iş birliği halinde olmasının önemine işaret eden Mandal, üniversite –üniversite, sanayi – sanayi, üniversite – sanayi, ulusal-uluslararası düzlemlerde birlikte çalışma ortamının oluşturulabilmesi gerektiğini kaydetti.
Prof. Dr. Mandal panelistlere ilk olarak “Ülkemizin ekosistemine örnek olan savunma sanayindeki başarılarının arttırılabilmesi için savunma sanayiinin paydaşları arasındaki iş birlikleri nasıl geliştirilebilir ve yaygınlaştırılabilir?” sorusunu yöneltti.
“Sanayi- akademi işbirliği ile birlikte çalışma kültürünü aktif hale getiriyoruz”
SSB Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanı Dr. Şaduman Aziz “Projelerde pek çok protopip ortaya çıkıyor ama ürün ortaya çıkması için teknoloji yapan ile ürünü ortaya çıkaranı bir araya getirmek gerekiyor. Ortak faaliyetlerle platform ve sistem geliştiren firmalarımızı bir araya getirebilirsek ürünü yapıyoruz ve sürdürülebilir oluyor. Tabi bu noktada yatırım maliyetleri, alt yapı maliyetleri de devreye giriyor. Firmaların sahip olduğu alt yapıları ortak kullanmak gerekiyor. Sanayi- akademi iş birliğini destekliyoruz, her bir projede bir akademisyenin danışman veya iş paketi sahibi olarak sanayi ile birlikte çalışmasını önceliyoruz. Bu şekilde hem birlikte çalışma kültürünü aktif hale getiriyor, hem de sanayimizin de işin içinde olmasını sağlıyoruz. Üniversite – sanayi iş birliği, yenilikçi, bilimsel gelişmelerin sanayide kendisine yer bulması anlamına geliyor. Yani bilgi transferi gerçekleşmiş oluyor. Teknoloji transfer ofislerinin kendilerini yenilemesi ve kurumsal yapıya kavuşmasını önemsiyoruz.” yanıtını verdi.
“Sağlıklı iş ekosistemi kurulmalı”
TÜBİTAK Başkanı Mandal, Bilkent UNAM Direktörü Prof. Dr. Hilmi Volkan Demir’e sözü verirken “Üniversite – sanayi iş birliği her zaman önemli bileşen. Peki, güven unsurunu inşa edebiliyor muyuz?” sorusunu yöneltti.
Demir savunma sanayiinde ciddi bir ekosistem olduğuna vurgu yaparak “İhtiyaç makamı çok net tanımlı. İhtiyaçlara karşı çözümler üretildi ve yenileri geliyor. Sadece ulusal problem çözümleri değil, global anlamda başarılar da var. Ancak girdileri ve çıktıları bütün olarak beraber değerlendirmemiz lazım. Mevcut fonlar aratabilir mi? Çıktılar hem niteliksel hem de niceliksel anlamda artabilir mi üzerine düşünmek gerek.” dedi.
Sağlıklı iş ekosistemi kurmanın öneminin altını çizen Demir, “Çok partner var ancak misyonlarının kategorik olarak doğru tanımlanması gerek. Görev dağılımı net olmalı ve herkes kendi işini yapmalı. Tabi bir de bütçe ölçeği arttırılmalı.” ifadelerini kullandı.
İTÜ Araştırma Dekanı Prof. Dr. Altan Çakır, üniversite olarak akademi sanayi iş birliğine önem verdiklerini vurgulayarak bu anlamda araştırmacıların önünü açmak amacıyla Araştırma Dekanlığının kurulduğunu açıkladı.
“Çatı projeler arttırılarak savunma sanayinin daha etkin şekilde kamu, üniversite ve sanayi ile etkin ilerleyeceğini düşünüyoruz. Şirketlerin girişimci ekiplerinin üniversitelerle koordineli ilerlemesi verimli olacaktır. Yüksek bütçeli olmasına rağmen zamanlarının az olması bazı bütçelerin önünü tıkıyor.” diyen Çakır, çatı projelerin zaman anlamında genişletilerek profesyonel bir şekilde yürütülmesinin gerekliliğine vurgu yaptı.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, ikinci olarak da “Savunma sanayii ekosistemimizin Ar-Ge gücünü ve sektörel iş birliğini artıran araştırma altyapılarının savunma sanayinin ihtiyaç duyulan araştırmacı insan kaynağının yetiştirilmesine yönelik etkileri nedir?” sorusunu yöneltti.
SSB Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanı Dr. Şaduman Aziz, Başkanlıklarının sektörde var olan firmaların yetenek envanterini oluşturmak için YETEN çalışmasını yürüttüklerinden bahsetti. “Bu programa yeni modül eklenmesi ile insan gücünü, nitelikli insan alt yapısını tespit edecek hale gelecek.” Diyen Aziz “Kim hangi kabiliyette bunu sayısal anlamda da görebileceğiz.” ifadelerini kullandı.
“TÜBİTAK tüm araştırma ekosisteminde beraber çalışmayı doğru şekilde teşvik ediyor”
“Nitelikli insan gücü oluşturmak için lisansüstü programların kapasitesini büyütmek gerek.” diyen Bilkent UNAM Direktörü Prof. Dr. Hilmi Volkan Demir “TÜBİTAK tüm araştırma ekosisteminde beraber çalışmayı doğru şekilde teşvik ediyor. Alt yapıların da üniversiteler ile birlikte çalışması gerek.” vurgusu yaptı. Demir, “İnsan kapasitemizi arttırmak için ölçek olarak büyütmeliyiz. Bütçe de büyümeli.” mesajı verdi.
İTÜ Araştırma Dekanı Prof. Dr. Altan Çakır ”Nitelikli araştırmacı yetiştirmek lisanstan doktoraya giden bir yolculuk. Ama genel olarak üniversite bölümleri hatta ders programları yenilenmeli.” çağrısı yaptı.
Nitelikli uzmanların ülkede tutulmasının önemine de değinen Çakır, “Projelerdeki bursiyer ücretleri tekrar yapılandırılmalı. Bu bizim başarılarımızı arttırabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da başarılı olmanın formülünün hayal etmek, bunu tutkuya dönüştürmek, çalışmak ve sabretmek olduğunu açıkladı. Bu panelde bu anlamda bir itici güç oluşturmaya çalıştıklarına değinen Mandal, “TEKNOFEST gibi organizasyonlarla gençlerin heyecanını, hayallerini gerçeğe dönüştürmek gerek. Ancak bu sadece TEKNOFEST’te bitmemeli, devamını sağlamak lazım. Dönüşüm var. Gençlerde ama özellikle ortaokul ve lise öğrencilerindeki heyecanı gördüğümüz zaman daha iyisini yapabileceklerine inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Mandal, savunma sanayiinde gelinen noktanın önemli olduğuna vurgu yaparak paneli sona erdirdi.