TÜBİTAK tarafından her yıl verilmekte olan “Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri”, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Ödülleri Töreni’ndeki konuşmasında, Türkiye’nin en saygın bilim ödülleri töreni olan TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni’nde, bilim insanlarını ve değerli misafirleri milletin evinde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu mekânda bugün, ilme ömrünü adamış bilim insanlarını, çığır açıcı işlere imza atacak genç araştırmacıları ağırlamak da bizi bir başka sevindiriyor, bir başka gururlandırıyor. Her yıl TÜBİTAK ve TÜBA Bilim ödüllerinin sahipleriyle burada buluşarak, artık bir geleneği de iyice yerleştirdiğimize inanıyorum.” diye konuştu.
Bu yıl 66 bilim insanının yaptıkları çığır-açıcı çalışmalarla, TÜBİTAK ve TÜBA ödüllerine layık görüldüğünü belirten Erdoğan, “Bugün TÜBİTAK Bilim Ödülünü 3, TÜBİTAK Teşvik Ödülünü ise 14 bilim insanımıza takdim edeceğiz. Aynı şekilde 3 bilim insanımıza TÜBA Uluslararası Akademi Ödülü, 37 üstün başarılı genç araştırmacımıza da TÜBA-GEBİP ödülü vereceğiz. Bilimsel Telif Eser Ödülleri Programı kapsamında ise 9 Türkçe bilimsel telif eser, TÜBA-TESEP Ödüllerini alacak” dedi.
TÜBİTAK ve TÜBA bilim ödüllerini alan bilim insanlarının her birinin, kendi disiplinlerinde seçkin çalışmalar gerçekleştiren, bilime uluslararası düzeyde katkıda bulunmuş isimler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ödül alan bilim insanlarımızın, yaklaşık üçte birine tekabül eden, 21’inin kadın olması, bizim için ayrı bir gurur vesilesidir. 2021 TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni’nin bilim camiasına hayırlı olmasını diliyor, ödül alan bilim insanlarımızı tebrik ediyorum.” diye konuştu.
“İnovasyonun ve teknolojinin belkemiği olan bilim, Türkiye’nin siyasi bağımsızlığının da teminatı”
İnovasyonun ve teknolojinin belkemiği olan bilimin, Türkiye’nin siyasi bağımsızlığının da teminatı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilimin, teknolojinin ve inovasyonun ülkemizde 7’den 70’e benimsenmesi için Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu rehberliğinde kararlı adımlar atıldığını belirtti.
Bilim ve teknolojide ilerleyebilmek için insan kaynağından altyapıya, verimlilikten araştırma-geliştirmeye kadar her alanda projeler yürütüldüğünü, yürütmeye devam edildiğini kaydeden Erdoğan, “Üniversitelerin, özel ve kamu araştırma merkezlerinin, teknoloji geliştirme bölgelerinin niteliğini ve niceliğini arttırdık. Beşeri sermayeye; bilim insanlarımıza, mühendislerimize, araştırmacılarımıza, hatta ilkokul çağındaki çocuklarımıza destek olabilmek için bu alana ayırdığımız kaynakları sürekli arttırıyoruz.” diye konuştu.
“Deneyap Teknoloji Atölyeleri, TEKNOFEST yarışmaları ülkemizden daha birçok Aziz Sancar çıkacağının habercisi”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Kabiliyetli evlatlarımız, Türkiye’nin dört bir tarafındaki Deneyap Teknoloji Atölyelerinde, kritik ve stratejik teknolojilere yönelik yeni nesil yöntemlerle eğitimler alıyor, sosyal etkinliklere katılıyor. Dünyanın en büyük uzay, havacılık ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te yarışmalara katılan gençlerimiz, gelecekte dünyayı değiştiren mucitler arasında yer alabilmek için yarışıyorlar, emek harcıyorlar. Şüphesiz bu yatırımlar, bu etkinlikler, bu atölyeler, ülkemizden daha birçok Aziz Sancar çıkacağının habercisidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile 127 öncü bilim insanımızın çalışmalarını ülkemize taşıdığını vurgulayarak, “Bu çağrıyla ülkemize gelen yabancı hocalarımız da var. Örneğin, Prof. Dr. Erik Jeppesen iklim değişikliği ve göl restorasyonu alanında yürüttüğü çalışmalarını ülkemize taşıdı. Doktor Maria Veldhuizen, ülkemizde obezitenin sinirsel sürücülerini anlamaya odaklanan ilk nörobilim araştırma laboratuvarını kurdu. Prof. Dr. Stefan İvanov Dimitrov, Moleküler Biyoloji ve Genetik alanındaki çalışmalarını artık ülkemizde sürdürüyor. Bu hocalarımız aynı zamanda, doktora çalışmalarıyla genç bilim insanlarımızı yetiştiriyorlar. Uluslararası Lider Araştırmacılar programının yeni çağrısıyla, inşallah daha fazla bilim insanını ülkemizin beşeri sermayesine katmış olacağız. Aynı programın bir benzerini Ulusal Lider Araştırmacılar Programı adıyla Türkiye’deki bilim insanlarımız için de tesis ettik.” dedi.
Aziz Sancar ve Fuat Sezgin Bursları
TÜBİTAK’ın araştırma alanındaki desteklerinin önümüzdeki yıllarda yeni programlarla çeşitlendirileceğini duyuran Erdoğan, “Aziz Sancar Hocamız adına verilecek Doktora Sonrası Araştırma Bursunu daha önce duyurmuştum. Bu bursumuzu 2022 yılı Ocak ayında başlatıyoruz. Programda yer alacak araştırmacıları, Aziz Sancar Hocamız bizzat seçecek ve kendi laboratuvarında birlikte çalışma yürütecek. Bunun yanında yeni bir burs programını daha buradan duyurmak istiyorum. Bütün ömrünü bilime adayan ve bilim tarihi alanındaki çok kıymetli çalışmalarıyla dünyada çığır açan Prof. Dr. Fuat Sezgin Hocamız adına yeni bir burs programı başlatıyoruz. Bu burs programı aracılığıyla, yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası süreçlerde “Bilim Tarihi” alanında çalışmalar yapacak bilim insanlarımıza destek vereceğiz.” dedi.
Temel Bilimlere Destek
Üniversitelerimizin Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik gibi temel bilimler alanındaki bölümlerine ilginin istenen seviyelerde olmadığına dikkat çeken Erdoğan, bu tablonun önüne geçmek için çeşitli tedbirleri hayata geçirdiklerini belirtti.
Gençlerimizi temel bilimlere yönlendirmek üzere, her yıl 2 bin 300 lisans öğrencisine başarı bursu verdiklerini ifade eden Erdoğan, “Araştırma geliştirme faaliyetleri yürütülen merkezlerde ve teknoparklarda temel bilimler mezunu istihdam eden firmalara maaş desteği sunuyoruz. Bu tür desteklerle gençlerimizin temel bilimlere olan ilgisini arttırmayı hedefliyoruz. Böylece teknoloji üretiminin bel kemiği olan temel araştırma çalışmalarına ivme kazandırmak istiyoruz.” diye konuştu.
Bilimsel araştırmanın sağlıklı yapılabilmesi için bilim insanlarının son teknoloji altyapılara erişimini sağlamanın önemine değinen Erdoğan, üniversitelerdeki tematik araştırma merkezlerine bu sebeple büyük çaplı yatırımlar yapıldığını ifade etti. Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir ülkenin teknolojik yetkinliği, araştırmalar sonucunda ortaya çıkan ve uygulamalı araştırmalara baz olacak makaleler, araştırma raporları ve temel teknolojiler sayesinde gelişiyor. Yüksek teknolojiye erişebilmenin ilk tohumu temel araştırmalarda atılıyor. Bunun için üniversitelerdeki tematik araştırma merkezlerini destekliyor ve bilimi tahkim edecek adımlar atıyoruz.”
“Dünyaya Seslendi: Bizi İzlemeye Devam Edin”
“Türkiye’nin bilhassa son zamanlarda bilime, bilim insanına ve teknolojiye çok büyük yatırımlar yaptığını, gören her göz, hakkı konuşan her dil kabul etmektedir” diyerek sözlerine devam eden Erdoğan, ülkemizin bu sayede teknolojisini daha üst seviyelere taşıyarak, gayretlerinin meyvesini alma yolunda ilerlediğini belirtti. Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu gerçeğe inanmayanlara da, itimat edeceklerini düşündüğüm birkaç örnek vermek istiyorum. Türkiye, Küresel Yenilik Endeksi’nde bu yıl 10 basamak birden yükselerek ulaştığı 41’inci sırayla, ilk 50 liginde en büyük artış kaydeden ülke oldu. Avrupa Komisyonunun 2021 yılı İlerleme Raporunda inovasyon ekosistemimiz, ‘Türkiye’nin bilim ve araştırma alanındaki hazırlıkları çok ileri düzeyde’ denilerek takdirle ifade edildi. Buradan bütün dünyaya seslenerek diyorum ki, bizi izlemeye devam edin.”
Teknolojik bağımsızlığın siyasi bağımsızlığın teminatı olduğunu bilerek çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Erdoğan, ülkelerin gücünün artık, yüksek teknolojideki etkinlikleriyle ölçüldüğünü belirtti. Savunma sanayinde geldiğimiz noktanın, bugün bütün dünyanın dilinde olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye’nin bölgenin geleceğini şekillendiren ülkelerin başında geldiğine dair analizlerin giderek daha çok paylaşıldığına dikkat çekti. “Ülkemizi bu noktaya getirmek için çok çalıştık, çok azmettik, çok fedakârlık yaptık,” diyen Erdoğan, “Bize dayatılan şartlara yıllarca boyun eğmedik, kendi göbeğimizi kendimiz kesme iradesini gösterdik. Artık, sanayinin tüm sektörlerinde parmakla gösterilen ülkelerden biri olmak hedefiyle, sürekli vites yükselterek yolumuza devam ediyoruz. Türkiye, koronavirüs salgınının zorlu ikliminde, geçtiğimiz sene olduğu gibi bu seneyi de dünyanın önde gelen ülkelerinden pozitif yönde ayrışarak, büyümeyle kapatıyor. Hedefimiz dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmektir. Üstelik bu hedefe ulaşmaya, hiç olmadığımız kadar yakınız.” dedi.
“TEKNOFEST Kuşağını Gümbür Gümbür Büyütmeye Devam Etmeliyiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi 19 yılda nasıl böylesine güçlü bir demokrasi ve kalkınma altyapısına kavuşturduysak, bundan sonraki hedeflerimize de aynı şekilde ulaşacağımızdan şüphe duymuyoruz. Bu mücadelede başarıya ulaşmak için teknolojiye ve teknolojinin itici gücü olan bilimin desteğine ihtiyacımız var. Bilimi, anaokulu çağındaki çocuklardan başlayarak her yaştaki, her uğraştaki tüm insanlarımızın gündeminde ön sıralara çıkartmamız şarttır. TEKNOFEST kuşağını gümbür gümbür büyütmeye devam etmeliyiz. Bütün bunları gerçekleştirecek insan gücüne, azme ve iradeye sahibiz. Ülkemizi, 2023 hedeflerine olduğu gibi 2053 vizyonuna da, bilim insanlarımızın çalışmaları, gayretleri ve emekleri sayesinde ulaştıracağız.” diye konuştu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank: “Ödül Alan Bilim İnsanlarının Başarılarının Nice Parlak Beyinlere İlham Olmasını Diliyorum”
TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreninde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüksek himayelerinde her yıl bilim insanlarını ödüllerle taltif etmenin, ülkenin bilim ekosistemi açısından çok kıymetli olduğunu söyledi. Araştırmacıların farklı alanlardaki çalışmalarıyla ülke için katma değer ürettiklerini, müreffeh yarınların temellerini attığını dile getiren Varank, ödül alan bilim insanlarının başarılarının nice parlak beyinlere ilham olması temennisinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde ülkenin, hedeflerine kararlı şekilde ilerlediğini ifade eden Varank, şöyle konuştu: "Elbette Türkiye'nin tökezlemesini, hedeflerinden şaşmasını, çıkmaz sokaklarda enerjisini tüketmesini bekleyenler var, ancak Türkiye, eskinin yönetemeyen, ne yaptığını, nasıl yaptığını, ne için yaptığını bilmeyen iktidarlar dönemini kapattı. Ülkemizi karşılaştığı her türlü sıkıntıdan, gizli açık tuzaklardan, operasyonlardan ustalıkla çekip, güvenli şekilde yoluna devam ettiren sağlam bir irade yönetimdedir. İşte döviz kurları üzerinden ekonomimize yapılan dayatmalara da aynı ustalıkla cevap veren bu irade sayesinde aylardır masa başından üretilen kara propaganda birkaç saatte yok olup gitti. Her seferinde muhalefete, döviz kurları üzerinden ekonomimizi ölçmenin nasıl büyük bir hata, nasıl büyük bir haksızlık olduğunu ifade etsek de gerçeğe dönmeleri çağrısında bulunsak da bizi dinlemediler."
“Yepyeni Bir Büyüme Hikayesini Bilim İnsanlarımızla Birlikte Yazacağız”
Döviz kuru üzerindeki köpük önemli ölçüde ortadan kalkınca şimdi gerçeğin acı tokadıyla neye uğradıklarını şaşırmış durumdalar" diyen Varank, şöyle devam etti: "Hala meselenin ne olduğunu anlamayıp 'iktidar şapkadan tavşan çıkardı' diyerek meseleyi illüzyona, sihirbazlığa bağlıyorlar. Hayır, ortada bir illüzyon yok. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, siyasetteki 40 yıllık tecrübesiyle, milletine olan sevdasıyla, devlet yönetimindeki ustalığıyla şapkadan tavşan çıkartmadı, aksine bir kez daha herkese şapka çıkarttırdı. İşte olan budur. Şimdi yolumuza kaldığımız yerden devam edecek, ekonomideki yeni atılım ruhuyla yepyeni bir büyüme hikayesini sanayicilerimiz, girişimcilerimiz, emekçilerimiz ve elbette bilim insanlarımızla birlikte yazacağız."
"Türkiye Küresel Aktör Olma Yolunda İlerliyor"
Bilim ve teknolojinin hedeflere ulaşmada en önemli katalizör olduğunu vurgulayan Varank, katma değerli üretimle büyümenin ve sürdürülebilir refahın bilim ekosisteminin canlılığından geçtiğini söyledi. Varank, bu sebeple bilim insanlarına, teknoloji ekosistemine her zamankinden daha büyük destekler sunmaya devam edeceklerini dile getirdi. Türkiye'nin son 19 yılda her alanda olduğu gibi bilim ve teknoloji alanında da büyük başarıların altına imza attığını belirten Varank, son dönemde savunma sanayisinde yakalanan başarıların yanında sanayinin diğer alanlarında da özlenen neticelerin elde edilmeye başlandığını kaydetti. Türkiye'nin kaderini değiştiren "Milli Teknoloji Hamlesi" ışığında politikalarını belirlediklerini dile getiren Varank, şu değerlendirmelerde bulundu: "Tasarladığımız Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile Türkiye'nin ithal ettiği ürünleri yerlileştiriyoruz. Bugün makine sektöründe servo motorlardan CNC tezgahlara kadar Türkiye'de üretilmeyen pek çok ürün yerli imkanlarla üretilebiliyor. Şimdi bu programı diğer sektörlere yaygınlaştırarak 919 kritik ürünün yerlileştirilmesine destek olmaya başladık. Ülkemiz bu sayede dışa bağımlılığını her geçen gün azaltacak. Yüksek teknolojili ürün kapasitesini artırarak cari açığı tersine çevirecek. Türkiye artık özel sektöre verdiğimiz Ar-Ge destekleriyle gelişen teknolojik kapasitesi sayesinde kendi kaderini kendisi tayin ediyor. Kendisine çizilmeye çalışılan sınırları aşarak, küresel bir aktör olma yolunda hızla ilerliyor."
"Bilim ve Teknoloji Yatırımları Hiç Olmadığı Seviyelere Çıktı"
TEKNOFEST kuşağının bu ilerleyişin en büyük mimarı olacağını ifade eden Varank, bu kuşağın bilim ve teknolojideki bağımsızlığı güçlendireceğini, büyük ve güçlü Türkiye idealini üst noktalara taşıyacağını söyledi. Varank, gençlerin ulusal ve uluslararası alandaki başarılarını gördükçe 2053 ve 2071 hedefleri noktasında en ufak bir tereddüt duymadıklarını belirtti. Son 19 yılda ülkedeki bilim ve teknoloji yatırımlarının tarihte hiç çıkmadığı seviyelere çıktığına işaret eden Varank, sözlerini şöyle tamamladı: "Ülkemizdeki Ar-Ge kültürü yapılan yatırımlar sayesinde derinleşti. İnovasyon kapasitesi görülmemiş şekilde arttı. Bugün bilim ve teknolojide gerçekleştirdiği atılımlarla vizyonunu Kutuplara kadar ulaştıran bir Türkiye var. İnşallah bundan sonra da Sayın Cumhurbaşkanı'mızın öncülüğünde 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşmak için sorumluluklarımızın bilincinde olarak çalışmalarımızı yürüteceğiz. Ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı tesis edecek, küresel yarışta bizi ön sıralara taşıyacak politikalarımızı sürdüreceğiz. Bugün TÜBA ve TÜBİTAK ödüllerini kazanan çok değerli bilim insanlarımız da bu yolculukta bize katkıda bulunacaklar."
TÜBİTAK Başkanı Mandal: “Birlikte geliştirme ve birlikte başarma yaklaşımını benimsedik”
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, konuşmasında ödül alan bilim insanlarını tebrik ederek, “TÜBİTAK olarak bugün bilim insanlarımıza 3 Bilim Ödülü ve 14 Teşvik Ödülü veriyoruz. Ülkemizin gelecekte karşılaşacağı yeni küresel zorluklarla mücadelesine ve yeni ekonomi modelimiz kapsamında katma değer üretmesine bilim ve teknolojiyle katkımız sürecek. Ödül alan bilim insanlarımız alanlarında yaptıkları bilimsel çalışmalarıyla hem ulusal hem de uluslararası düzeyde üstün başarılara imza attı” İfadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mandal, “Son yıllarda dünyayı etkisi altına alan salgın hastalıklar, iklim değişikliği odaklı aşırı sıcaklıklar, kuraklık, yoğun yağışlar, yangınlar ve tüm bunlara bağlı olarak gıda arz güvenliğinde yaşanan güçlükler bize bilim ve teknolojinin bu sorunların çözümü için ne kadar önemli olduğunu gösterdi.” vurgusu yaparak “Dünyanın ve ülkemizin karşı karşıya kaldığı bu sorunların ortak özellikleri; karmaşık, dinamik ve değişken yapıda olmalarıdır. Bu sebeple de, geleneksel çözüm arayışlarıyla yani tek bir disiplinle ve tek bir bakış açısıyla çözülmesi çok güçtür.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu sorunların çözümünde TÜBİTAK olarak yenilikçi bir yaklaşım benimsediklerini ve “Birlikte geliştirme ve birlikte başarma” yaklaşımını benimsediklerinin altını çizen Mandal, “Bu şekilde sorunları çok disiplinli olarak tüm boyutlarıyla ele alan ve her bir bileşenini dikkate alan bir yönetim ve yönetişim anlayışına sahip olduk.” dedi.
Bu amaca yönelik olarak bu sorunların çözümünde dünyadaki gelişmeleri izleyen, takip eden değil; kendi kendimize yeten ve öncü olabilen bir kurum olma hedefi koyduklarına işaret eden Mandal, “Bunun için de farklı disiplinlerin, sorunların çözümü için iş birliği temelinde bir araya gelmelerini sağlıyor, bu kapsamda burs ve destekler sunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mandal, “Temel Bilimler, Mühendislik Bilimleri, Sağlık Bilimleri disiplinlerinin yanı sıra, özellikle bu konuların Sosyal ve Beşeri Bilimler perspektifini de çalışmalarımıza dahil ediyoruz.” diyerek “Bugünün ve geleceğin güçlüklerini; üniversite, sanayi ve kamunun yanında toplumu da dahil edecek şekilde, yenilikçi çözümler ile aşabileceğimize inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜBİTAK olarak bilim ve teknoloji alanındaki tüm faaliyetlerimizi bu yaklaşımla yürütüyor ve bilişimden savunmaya, enerjiden gıdaya, kutup araştırmalarından çevreye kadar tüm alanlarda bu anlayışı yaygınlaştırıyoruz.” vurgusu yapan Mandal, “TEKNOFEST, STAR Programı, Proje Yarışmaları, Bilim Olimpiyatları, Bilim Fuarları ve Bilim Şenlikleri başta olmak üzere tüm faaliyetlerimize her yaş grubundan çocuklarımızı ve gençlerimizi de dahil ederek bu anlayışın bir parçası olmalarını sağlıyoruz. Birlikte geliştirme ve birlikte başarma odağında oluşturduğumuz iş birliklerinde, bilgiyi üreten ve kullanan kurumları Ar-Ge ekosistemimizi büyütmek ve güçlendirmek için bir araya getiriyoruz.” diye konuştu.
COVID-19 Türkiye Platformu’nda bir yandan aşı ve ilaç çalışmalarını sürdürürken diğer yandan salgının sosyal, beşeri ve ekonomik boyutlarına yoğunlaşan çalışmaları desteklediklerini belirten Mandal, buradan edinilen tecrübelerle ve oluşturulan altyapı ile olası diğer salgın hastalıklar için çok daha hızlı adımlar atılabileceğini söyledi.
“Deprem araştırmalarına yönelik olarak oluşturduğumuz Türkiye Deprem Platformu ile; farklı disiplinlerden kurum ve kuruluşlarla ülkemizin gerçeği olan deprem konusuna yenilikçi çözümler geliştiriyoruz” diyen Mandal, “Marmara Bölgesinde yaşanan müsilaj sorununa çözüm bulmaya yönelik sunduğumuz desteklerde de; iklim değişikliğinin çevresel etkilerinin yanı sıra sosyal etkilerine odaklanıyor ve bu eksendeki çalışmalarla somut çıktılar elde etmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Avrupa Yeşil Mutabakatına uyum ve ülkemizin 2053 yılı net sıfır emisyon hedefine ulaşması için de çalışmalar gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Mandal, “Dahil olduğumuz, 2021-2027 yılları arasında yürütülecek Ufuk Avrupa Çerçeve Programı’nda da iklim değişikliği ve çevre meseleleri odak noktasıdır. Yürüttüğümüz tüm çalışmalarda elde ettiğimiz başarılar, önümüzdeki süreçlerde de benzer bir anlayışla yola devam etmemiz için motivasyonumuzu ve sorumluluğumuzu arttırıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Mandal konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Ülkemizin Yeni Ekonomi Modelinin merkezine Ar-Ge desteğini koyduğunuz ve bu hususun önemini vurguladığınız için zatı alinize kurumum TÜBİTAK adına teşekkür etmek istiyorum” ifadeleriyle teşekkür etti.
TÜBA Başkanı Şeker: “Temel Bilimlere Yönelik Projeler Geliştirilmesini Gerekli Görüyoruz”
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, bilimsel çalışmaların, Türkiye'nin gelecek hedeflerine ulaşması için kendilerine güven verdiğini ve yeni bilimsel başarılara imza atan genç nitelikli bir neslin, Türkiye'nin güvencesi, dünyanın umudu olduğunu söyledi.
TÜBA olarak, Türkiye'nin stratejik hedeflerine ve dünyadaki güncel gelişmelere yönelik tematik çalışmalar, projelendirmeler ve raporlamalar yaptıklarını anlatan Şeker, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin ulusal bilimler akademisi olmanın bilinci ve sorumluluğu ile Türkiye'yi uluslararası bilim dünyasında temsil ediyoruz ve çeşitli kuruluşlara bilim diplomasisi çerçevesinde katkı sunuyoruz. Üyesi olduğumuz Uluslararası Bilim Konseyi'nin 2022 yılını temel bilimlerde farkındalık oluşturma odaklı çalışmalara ayırmış olmasını değerli buluyoruz. Ülkemiz için de tüm bilim disiplinlerinin gelişiminin öncüsü olan temel bilimlere yönelik özel projeler ve stratejiler geliştirilmesini ve pozitif ayrımcılıkla desteklenmesini gerekli görüyoruz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eğitime, kültüre, sanata ve bilhassa da bilimsel ekosistemin gelişmesine yönelik Ar-Ge desteklerine gösterdiği değerli katkıdan dolayı teşekkür eden Şeker, bu desteklerin bilim insanlarının çalışmasında yüksek motivasyon gücü oluşturduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 4 ciltlik Sosyal Bilimler Ansiklopedisi hediye edildi
Açılış konuşmalarının ardından, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TÜBİTAK tarafından hazırlanan, baş editörlüğünü Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Prof. Dr. Yekta Saraç'ın yaptığı 4 ciltlik Sosyal Bilimler Ansiklopedisi’ni, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a günün anısına arz etti.
20 konu alanı çerçevesinde 1155 maddeden oluşan Sosyal Bilimler Ansiklopedisi alanında uzman 700 farklı yazar tarafından kaleme alındı.
Sosyal Bilimler alanında Türkçedeki tek telif ansiklopedi olan ve 3 yıla yakın süren yoğun bir çalışmanın akabinde tamamlanan ansiklopedi, Sosyal Bilimler araştırmaları için temel bir başvuru kaynağı olacak.
Emrehan Halıcı "Guinness Dünya Rekoru Sertifikası"nı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı
1978 yılından beri TÜBİTAK Bilim Teknik Dergisinde Zeka Oyunları sayfasını hazırlayan Emrehan Halıcı ise 43 yıl 6 gün ile "Dünyanın en uzun süre zeka soruları hazırlayan köşe yazarı" olarak Guinness Dünya Rekortmeni ünvanına sahip oldu. Halıcı'ya, "Guinness Dünya Rekoru Sertifikası"nı Erdoğan verdi.
TÜBİTAK Ödüllerinin Sahipleri Ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Elinden Aldı
Konuşmaların ardından TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sahiplerine verildi.
TÜBİTAK 2021 Bilim Ödülleri’nin sahibi, temel bilimler alanında Prof. Dr. Jale Yanık, mühendislik bilimleri alanında Prof. Dr. İdil Arslan Alaton ve Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik oldu.
Teşvik ödüllerini de temel bilimler alanında Doç. Dr. Mehmet Selim Hanay ve Prof. Dr. Murat Kurudirek, mühendislik bilimleri alanında Doç. Dr. Selçuk Yerci, Doç. Dr. Hale Özgün, Doç. Dr. Bekir Akgöz, Prof. Dr. Elif Sertel, Dr. Arif Engin Çetin, sağlık bilimleri alanında Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karalar, Doç. Dr. Nurcan Tunçbağ ve sosyal ve beşeri bilimler alanında Doç. Dr. Talha Çiçek, Doç. Dr. Tilbe Göksun Yörük, Prof. Dr. Burcu Özcan ve Doç. Dr. Seydi Ahmet Satıcı, Doç. Dr. Recep Ulucak aldı.