TÜBİTAK tarafından her yıl verilmekte olan “Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri” ile bu seneye mahsus verilen “2019 Yılı Fuat Sezgin Bilim Tarihi Ödülü”, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan himayelerinde Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Ödül kazanan bilim insanları, ödüllerini Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan aldılar. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Ödülleri Törenindeki konuşmasında, bilgiyi ve teknolojiyi üretmeyen, bunları en iyi şekilde kullanamayan ülkelerin, geleceğin dünyasında işinin çok zor olduğunu söyledi. Türkiye'nin bilimsel araştırmalar alanında öncü kurumları olan TÜBİTAK ve TÜBA'nın 2019 yılı ödüllerini kazanan bilim insanlarını kutlayarak, başarılarının devamını dileyen Erdoğan, "Bilim insanlarımızın en büyük mirasları geride bıraktıkları çalışmalar, araştırmalarının topluma sağladığı fayda ve yetiştirdikleri öğrencilerdir. Türkiye işte bu tür başarılarla 2023 hedeflerine doğru emin adımlarla ilerleyecektir. Daha önemlisi bu gayretler yeni nesillere emanet edeceğimiz 2053 ve 2071 vizyonlarımızın da temelini oluşturacaktır. Bilim insanlarının teşvik edilmesini, yaptıkları akademik çalışmaların geniş kitleler tarafından duyulmasını ve gençler için rol model olmalarını da sağlayacaktır" diye konuştu. Bilim insanlarına verilecek ödüllerin bu yöndeki gayretlerin bir takdiri ve yürütülen çalışmaların başarıyla sonuçlanması temennisinin aynı zamanda bir teyidi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Geçen yıl kaybettiğimiz Profesör Doktor Fuat Sezgin'in anısına oluşturduğumuz ödül vasıtasıyla bu değerli hocamızı bir kez daha yad etme fırsatı bulduk. Fuat Sezgin hocamızın İslam bilim ve teknoloji tarihine yaptığı muazzam katkıların gelecek nesillere de ilham vereceğine inanıyorum. Kendisini bir kez daha rahmet, minnet ve şükran duygularıyla anıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl 57 bilim insanının TÜBİTAK ve TÜBA tarafından ödüle layık görüldüğünü, TÜBİTAK'ın üç farklı kategoride toplam 16 ödül belirlediğini ifade etti. Ödül alan tüm akademisyenlerin çok çarpıcı çalışmaları olduğunu gördüklerine işaret eden Erdoğan, TÜBİTAK'ın 56 yıldır bilim ve teknolojinin mihmandarlığında Türkiye'nin kalkınmasını destekleyecek adımlar attığına dikkati çekti. Erdoğan, şunları söyledi: "Araştırma-geliştirme desteklerinden girişimciliğe, bilim insanı burslarından uluslararası işbirliklerine pek çok alanda TÜBİTAK destekleri bulunuyor. TÜBİTAK enstitüleri aracılığıyla dışa bağımlılığımızı azaltacak projeler üretiyoruz. Savunmadan uzaya, kutup çalışmalarından astronomiye, akademiden sanayiye uzanan geniş bir alanda atılımları ve yenilikleri TÜBİTAK vasıtasıyla destekliyoruz. Bilimin ve mühendisliğin her alanında araştırmacılarımıza önemli imkânlar sunuyoruz. Mesela 2002 yılında bilim insanlarımıza sadece 150 milyon lira destek sağlanırken bu sene verdiğimiz destek 1,8 milyar liraya ulaştı. Böylece üniversitelerimizin ve sanayimizin araştırma kapasitesini önemli ölçüde artırdık. Bu desteklerle 207 üniversite bin 572 araştırma-geliştirme ve tasarım merkezi ile 85 teknoparkta faaliyet gösteren araştırmacıların da yanında olduk. Adeta sıfırdan kurduğumuz alt yapı sayesinde araştırma geliştirme harcamalarının milli gelirimizdeki payı ilk defa yüzde 1'i aştı. İnşallah önümüzdeki dönemde bu oranı artıracağız. Çünkü günümüz ekonomisinin rekabetçi yapısında öne çıkmanın yolunun yüksek teknoloji ve yenilikçilik olduğunu biliyoruz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü ve sürdürülebilir büyüme oranlarını yakalayabilmeleri için üretimi yüksek teknolojiye dayalı katma değerli ürünlere yöneltmek mecburiyetinde olduklarının altını çizdi. Bilim insanlarının ortaya koyacağı başarıların, yeniliklerin ve keşiflerin bu dönüşümü gerçekleştirmede kritik öneme sahip olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti: "Bilgiyi ve teknolojiyi üretmeyen, bunları en iyi şekilde kullanamayan ülkelerin geleceğin dünyasında işi doğrusu çok zor. Ürettiğimiz bilgiyle kendi hedeflerimize ulaşmanın yanında tüm insanlığın refahına da katkıda bulunacağız. Milli teknoloji hamlemizin amacı da işte bu süreci desteklemektir. Bu amaçla ülkemizi dünyadaki tüm bilim insanları için çekim merkezi haline getirmek istiyoruz. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile oldukça vizyoner ve yenilikçi bir mekanizma oluşturduk. Çağrımıza dünyanın dört bir yanından başvuru aldık. Alanın en iyisi küresel şirketlerinden ve dünyanın en iyi üniversitelerinden araştırmacılar Türkiye'ye gelip bizim kurduğumuz alt yapılarda çalışmayı tercih ettiler. Hâlihazırda 98'i Türk, 29'u yabancı olmak üzere 127 üst düzey araştırmacı bu programdan faydalanıyor. Gelen araştırmacıların kendi ekiplerini kurmalarını da temin ediyoruz. Desteklenen her bir araştırmacımız inşallah 5'er doktora öğrencisi yetiştirecek, bu doktora öğrencileri de yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi çalışmalarında yer alacaklar. Böylece adım adım hedeflerimize yaklaşmış olacağız."
“SAGE’den Önümüzdeki Dönemde Çok Daha Büyük Başarılar Bekliyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsünün de (SAGE) kendi alanında önemli başarılara imza attığını ifade etti. SAGE tarafından geliştirilen ilk yerli havadan havaya füzesi "Bozdoğan"ın hedef uçağa yapılan ilk güdümlü atış testini başarıyla tamamladığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "İlk yerli seyir füzesi SOM ailesinden SOM-B1 ve SOM-B2 füzeleri, eklenen yeni yeteneklerini Hava Kuvvetlerimiz tarafından gerçekleştirilen başarılı test atışlarıyla da kanıtladı. Milli mühimmatımız Hassas Güdüm Kiti’nin Türk Silahlı Kuvvetlerine teslimatı da gerçekleştirildi. Geliştirilmekte olan çok kritik alt sistemlerimiz arasında yer alan Kâşif, Atlas, SG-Konum gibi ürünler savunma sanayisi firmaları tarafından kullanılmaya başlandı. İnşallah SAGE’den önümüzdeki dönemde çok daha büyük başarılar bekliyoruz.”
“Hedefimiz, Antarktika’da Gözlemci Ülke Statüsünden Danışman Ülke Statüsüne Geçmek”
Türkiye Antarktika Bilimsel Araştırma Kampına da değinen Erdoğan şunları söyledi: “Aynı şekilde, kutuplarda ülkemizin bayrağını dalgalandıran Türkiye Antarktika Bilimsel Araştırma Kampı da kuruldu. Kamp bünyesindeki meteoroloji istasyonu faaliyete geçti ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığının deniz tabanı haritalaması da gerçekleştirildi." Bununla ilgili Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson ile de görüştüklerini belirten Erdoğan, "Belki de İngiltere ile birlikte orada bu çalışmayı daha da yaygınlaştırarak sürdüreceğiz. Nihai hedefimiz, Antarktika Antlaşmalar Sistemi'nde gözlemci ülke statüsünden danışman ülke statüsüne geçerek kıtanın geleceğinde söz sahibi olmaktır" dedi.
“TÜBİTAK ile Malezya, Katar ve Endonezya'daki Muadilleri Arasında Mükemmeliyet Merkezi Kurulacak”
İki hafta önce Malezya'da Kuala Lumpur Zirvesi'ne katıldığını hatırlatan Erdoğan, zirvede akademisyenler, politikacılar ve sivil toplum kuruluşları ile İslam dünyasının bugününü ve geleceğini masaya yatırdıklarını söyledi. Erdoğan, Türkiye olarak 15 anlaşmayla zirveden döndüklerini, anlaşmalardan birinin TÜBİTAK ile Malezya, Katar ve Endonezya'daki muadilleri arasında mükemmeliyet merkezi kurulmasına ilişkin anlaşma olduğunu belirtti. Amaçlarının güvenlik, gıda, sağlık, ulaşım, enerji, bilgi ve iletişim teknolojilerinde ülkelerin ortak ihtiyaçlarına çözüm getirmek olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bilgi ve teknolojiyi paylaşmanın yanı sıra araştırmacılarımızın serbest dolaşımını sağlamak da beklentilerimiz arasındadır. Oluşturacağımız bu enerjinin diğer ülkeleri de cezbedeceğini düşünüyorum. Aslında biz bu merkezle geniş çaplı bir teknoloji atılımının ilk adımlarını da atmış olduk" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilim ve teknoloji diplomasisinde atılan her adımı ve her türlü somut iş birliğini son derece önemli gördüklerini vurgulayarak Türkiye'de de yenilikçiliğin hayatın her alanını kapsaması ve bilgi üretimi konusunda yoğun gayret içinde olduklarını belirtti.
“Türkiye’nin 2020 Yılında Avrupa Birliği'ne Ödeyeceği Yaklaşık 80 Milyon Avroluk Katkı Payı Ülkemizdeki Araştırmacılar İçin Kullanılacak”
TÜBİTAK bünyesinde 2005'te başlatılan Türkiye Araştırma Alanı Destek Programlarının geldiği noktanın sevindirici olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Türkiye'nin 2020 yılında Avrupa Birliği'ne ödeyeceği yaklaşık 80 milyon avroluk katkı payı ülkemizdeki araştırmacılar için kullanılacaktır. Bu kaynağı sanayici ve akademisyenlerimizin taleplerine uygun şekilde değerlendireceğiz. KOBİ'lerimizin Avrupa Birliği projelerinde yetkinlik kazanmalarına yardımcı olacağız. Özellikle stratejik projeleri destekleyerek araştırmacılarımızın Avrupa ortak girişiminden daha aktif faydalanmalarını sağlayacağız. Geleceğimiz için asıl önemli olan hususlardan biri de gençlerimizi bilime, araştırmaya, teknolojiye yönlendirmeyi başarabilmemizdir. Bunun için gençlerimize her türlü maddi ve manevi desteği veriyoruz, vereceğiz."
“TÜBİTAK Bilimin Eğlenceli, Yararlı, Sıcak Yüzünü Gençlere Göstermeye Çalışıyor”
Erdoğan, TÜBİTAK'ın bilimi topluma yaymaya ve bilimin eğlenceli, yararlı, sıcak yüzünü gençlere göstermeye çalıştığına dikkati çekerek, ilkokuldan başlayıp lisans ve lisans sonrasına kadar geniş bir yelpazede bilimle uğraşan çocuklara, gençlere destekler verdiğini aktardı. Şenliklerde, fuarlarda ve atölyelerde, çocuklar ve gençlerin proje geliştirmeyi öğrendiklerini ve bunun heyecanını yaşadıklarını ifade eden Erdoğan, geleceğin bilim insanlarını ve teknoloji girişimcilerini yetiştirmek için geleceğin teknoloji yıldızları programını başlattıklarını söyledi.
"18 İl Deneyap Teknoloji Atölyesi'ne Kavuşacak"
Gelecek iki yılda 81 ilde 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kuracaklarını bildiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu yıl 12 ilde eğitimleri başlattık. Önümüzdeki yıl Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Antalya, Çanakkale, Çorum, Elazığ, Gaziantep, Isparta, Kahramanmaraş, Kastamonu, Malatya, Rize, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tokat ve Yozgat olmak üzere 18 il daha Deneyap Teknoloji Atölyesi'ne kavuşacak. Buralarda çocuklarımız 3 yıl boyunca robotikten yapay zekâya, siber güvenlikten nano teknolojiye kadar kapsamlı ve tamamen ücretsiz teknoloji eğitimleri alacak. Hedefimiz 5 yılda 50 bin öğrencimizi bu eğitimlerden yararlandırmaktır." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin her alanda özellikle bilimde ve teknolojide geldiği yerin çok önemli olduğunu ama hâlâ kat edecek çok yol olduğunu dile getirerek şunları kaydetti: "Biz bilim insanlarımızı desteklemeye, kendilerine her alanda katkı sunmaya, imkân sağlamaya devam edeceğiz. Asıl büyük sorumluluk, bilim insanlarımızın omuzlarındadır. Sizlerin gayreti, birikimi, kabiliyeti ve ortaya çıkartacağı teorik, pratik ürünlerle hedeflerimize yürüyeceğiz. TÜBİTAK'a ve TÜBA'ya bu konuda önemli görevler düşüyor. 'Marifet iltifata tabidir' anlayışıyla bilim insanlarımızı teşvik eden TÜBİTAK ve TÜBA'dan asıl kendi bilim ve teknoloji iklimimizi oluşturmasını bekleyeceğiz. Biz 'Bana bir harf öğretenin kulu, kölesiyim' diyen zihniyetin takipçisiyiz, mensuplarıyız. Biz de bunları aynı anlayışla devam ettireceğiz. Unutmayınız, her medeniyet kendi teknolojisini, her teknoloji kendi kültürünü ve değerini üretir. Bunu başardığımızda coğrafyamız yeniden bilim ve teknolojinin cazibe merkezi haline dönüşecektir."
Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank: “Türkiye'nin Yeni Başarı Hikâyesi Katma Değerli Üretim, Teknoloji ve Bilimle Yazılacak”
Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank, TÜBİTAK ve TÜBA Ödül Töreninde yaptığı konuşmada, TÜBİTAK ve TÜBA'dan ödül alan 57 akademisyeni kutlayarak, Türkiye'nin yeni başarı hikâyesinin katma değerli üretim, teknoloji ve bilimle yazılacağını söyledi. Bakanlık olarak çalışmaları hızlandırdıklarına dikkati çeken Varank, sanayici, girişimci, üniversite ve bilim insanlarıyla birlikte hazırladıkları 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisiyle Türkiye'yi yeni teknolojilerin üreticisi yapacaklarını, bu vizyona "Milli Teknoloji Hamlesi" dediklerini ifade etti.
Varank, üretimde ve ihracatta teknolojinin payını artırmayı, küresel markalar oluşturmayı ve değeri milyar doları aşan genç firmaların Türkiye’nin başarılarını dünyaya duyurmasını istediklerini vurgulayarak, "Atacağımız her adım, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirecek. Özgün ve yenilikçi teknolojileri geliştirip, küresel rekabet yarışında üst sıraların daimi bir oyuncusu olacağız. Bunun için gerekli her türlü altyapıya sahibiz" diye konuştu. Bakan Varank, 17 senede sıfırdan bir Ar-Ge ekosistemi kurduklarına işaret ederek TÜBİTAK, KOSGEB, kalkınma ajansları ve yatırım teşvikleriyle "Milli Teknoloji Hamlesi"ni hayata geçirecek tüm girişimcilerin yanında olduklarını dile getirdi.
Sanayi Doktora Programında 120 İş Birliği Projesine Destek
Nitelikli, çalışkan ve dinamik insan kaynağının önemini vurgulayan Varank, insan kaynağının geliştirilmesine yönelik başlatılan projelerden bahsetti. Bunlardan ilkinin Sanayi Doktora Programı olduğunu ve yetişmiş akademik kadroları sanayiye entegre ettiklerini aktaran Varank, "Geçen sene başlattığımız bu uygulama oldukça yoğun talep gördü. 33 üniversitenin 77 firmayla yaptığı 120 farklı iş birliği projesini destekleyeceğiz. Doktora öğrencilerine mezun olduktan sonra da üç yıl boyunca istihdam desteği sağlayacağız" dedi. Varank, Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı'na da değinerek, şöyle devam etti: "Programı açıklarken şunu söyledik: Türkiye’yi dünyanın her yerinden üst düzey araştırmacılar için çekim merkezi haline getireceğiz. Biz bunu söylediğimizde inanmayanlar, hatta dalga geçenler oldu. Türkiye'ye kim döner dediler. Ama biz, bilimi, üniversiteleri çarpık ideolojilerine arka bahçe yapmak isteyenlere aldırmadık. Nasıl ki gülün kıymetini en iyi bülbül, altının ayarını en iyi sarraf bilirse, ilerlemenin ve kalkınmanın dertlisi bir yönetim olarak bilim insanlarımızın değerini de en iyi biz biliriz dedik. Bu ülkede, bilim insanlarına şimdiye kadar verilmeyen destekleri veren, gösterilmeyen ilgi ve hürmeti gösteren bir iktidar olarak bu programı başlattık." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla yurt dışından gelenlerin yanı sıra hâlihazırda Türkiye'de çalışmalarını yürüten başarılı araştırmacıları da unutmadıklarını dile getiren Varank, "Onlar için de benzer şekilde Ulusal Lider Araştırmacılar Programı'nı başlatıyoruz. Bu programın çağrısına ocak ayında çıkacağız" diye konuştu.
“Geleceğin Teknoloji Yıldızları Bilim Merkezlerinden ve Deneyap Teknoloji Atölyelerinden Çıkacak”
Varank, yazılımın önem verdikleri bir diğer konu olduğunu, bunun için teknoloji şirketleri, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlarla yakın iş birliği içerisinde olduklarını anlattı. Açık Kaynak Platformunu kurduklarını anımsatan Varank, "Yerli açık kaynak çözümleri geliştirerek dışa bağımlılığı azaltacak, tasarrufları artıracak ve olası siber güvenlik saldırılarını bertaraf edeceğiz. Bu platform 2023'e kadar en az 500 bin yazılımcı yetiştirme hedefimizde de etkili olacak" dedi. Varank, çocukları ve gençleri ihmal etmediklerini vurgulayarak, çocukların enerjilerini bilime ve teknolojiye yönlendirmeleri için Bilim Merkezleri ve Deneyap Teknoloji Atölyeleri'ni kurduklarını, "geleceğin teknoloji yıldızları"nın bu merkezlerden çıkacağını dile getirdi.
“TÜBİTAK ve TÜBA’nın Birikimi, Türkiye'nin Birikimidir”
Varank, TÜBİTAK ile milli ve özgün teknolojileri desteklediklerinin altını çizerek, şunları kaydetti: "Yılın 10 ayında, özel sektörün 3 bin 72, akademinin 1110 Ar-Ge projesine kaynak sağladık. Ayrıca 5 bin 180 bilim insanı farklı desteklerimizden faydalandı. TÜBİTAK enstitüleri de kritik teknolojilerin geliştirilmesinde önemli bir rol üstleniyor. Geliştirilen Ar-Ge tabanlı ürünler, sanayimiz tarafından ticarileştiriliyor. Buradan altını çizerek ifade etmek istiyorum ki TÜBİTAK ve TÜBA’nın birikimi, Türkiye'nin birikimidir. Bu güzide kurumlarımızın verdiği desteklerle Türkiye, özellikle savunma sanayisinde, küresel güçlere geri adım attırabilen bir ülke haline geldi. Şimdi sırada, gösterdiğimiz bu başarıyı tüm teknoloji alanlarına yaymak var."
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker: "Bilimsel Araştırmaya Ayrılan Fon Artışı Gençleri Özendirdi"
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker de medeniyetin bilim tarihine yaptığı katkıların maalesef bilinçli-bilinçsiz şekilde üstünün örtüldüğünü ve bilimsel mirasın uzun yıllar görmezden gelindiğini kaydetti. Bilimsel araştırmaya ayrılan fonlardaki artış sayesinde gençlerin bilimsel çalışmalara özendirildiğini belirten Prof. Dr. Şeker, "Ülkemizin refah seviyesinin yükseltilmesi ve yüksek makamlarının liderliğinde oluşturulan Cumhuriyetin 100. yılı vizyonu ile 2053 ve 2071 hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi ancak yetiştirilecek nitelikli insan gücü ve genç bilim insanlarının çaba ve gayretleriyle mümkün olacak" değerlendirmesinde bulundu. Her toplumun kendi stratejisine göre bilimsel, teknolojik ve ticari faaliyetlerini öncelediğini ve teşvik ettiğini dile getiren Prof. Dr. Şeker, şöyle konuştu: "Bizler de insanlığa, bilimsel üretimde daha iyisini, daha güzelini ve verimlisini sunma konusunda alternatif özel çözümler üretmeliyiz. Bu çabanın paradigma değişimi gerektirdiğini ve bilimin Avrupa merkezcilikten çıkarılarak insanlığın ortak mirası olarak görülmesi, emeğe ve insana saygılı bilim kültürü oluşturulması sorumluluğunun bilincindeyiz. Son yıllarda sağlanan imkânlarla ülkemizin bilimsel araştırma alt yapısı ve proje destekleri bilim insanlarımıza dünyayla rekabet etme şansı sunmaktadır." Prof. Dr. Şeker, tam bağımsız Türkiye için milli ve yerel değerlerden beslenen daha fazla üretim ve insan odaklı çalışmalara yönelik herkese ayrı ayrı görevler düştüğüne işaret ederek, Türkiye'nin bilimsel üretimini ve kalitesini artırmak üzere çaba sarf ettiklerini bildirdi.
TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Hasan Mandal: TÜBİTAK Olarak Geleceğe Yönelik Temel Stratejilerimizi Nitelikli Bilgi ve Nitelikli İnsan Üzerine Kurguladık
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanımız Prof. Dr. Hasan Mandal, Ödül Töreninde yaptığı konuşmada, 11. Kalkınma Planı'nın temel ekseninde yer alan "daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye" hedefine ancak bilim temelli yüksek teknoloji üreten ve geliştiren ülke olunarak ulaşılacağını bildirdi. TÜBİTAK olarak geleceğe yönelik temel stratejilerini, araştırma, teknoloji geliştirme ve yenilik ekosisteminde ulusal hedeflere odaklanan, nitelikli bilgi ve nitelikli insan üzerine kurguladıklarını anlatan Prof. Dr. Mandal, tüm süreçleri girdi değil, çıktı ve daha da önemlisi etki odaklı planladıklarını ve uygulamaya başladıklarını söyledi.
2018 yılının sonunda Ar-Ge kapasitemizin ilk kez GSYİH’nın yüzde birinin üzerine çıktığı bilgisini veren Prof. Dr. Mandal, daha da önemlisinin, bunun yüzde 60.4’ünün özel sektörümüz tarafından gerçekleştirilmesi olduğunu belirtti. Prof. Dr. Mandal, bu Ar-Ge kapasitesinin orta yüksek ve yüksek teknolojilere odaklanmasının hedeflendiğini, bunun da üniversite ile sanayinin daha fazla işbirliğiyle ve yine bu amaca yönelik insan kaynağının yetiştirilmesi ile mümkün olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Mandal, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizin savunma sanayiindeki ve geçtiğimiz Cuma günü zat-ı alinizin himayelerinde ön gösterimi yapılan yerli elektrikli otomobildeki başarısını diğer yüksek teknoloji alanlarında yaygınlaştırmak üzere, Üniversite-Sanayi ve Sanayi-Üniversite İşbirliği Programlarını, sanayideki nitelikli insan kaynağının arttırılmasına yönelik Sanayi Doktora Programını ve dünyadaki nitelikli bilim insanlarının ve araştırmacılarının ülkemize kazandırılması amaçlı Uluslararası Lider Araştırmacılar Programlarını başlattık.”
Nitelikli insan kaynağının geliştirilmesi sürecinde erken yaş grubundaki öğrencilerimizi bilim temelli bir yaklaşımla hazırlamak üzere deneyap teknoloji atölyelerinin, bilim fuarlarının, bilim şenliklerinin, bilim söyleşilerinin, proje yarışmalarının düzenlendiğini ifade eden Prof. Dr. Mandal, “Sadece 2018 yılında 750.000 öğrencimiz TÜBİTAK Bilim Fuarlarında projelerini sergilediler. Bilim Olimpiyatlarında öğrencilerimiz artık girdikleri tüm yarışma alanlarında dereceye giriyorlar, ödüller alıyorlar” dedi.
Uluslararası İşbirliklerimizi Geliştirdik
TÜBİTAK’ın, uluslararası işbirliği yaptığı ülke sayısını 55’e, kurum sayını da 77’ye çıkardığını belirten Prof. Dr. Mandal, “Geçtiğimiz hafta zat-ı alinizin şahitliğinde Türkiye, Malezya, Endonezya ve Pakistan ile ülkelerimizin ortak ihtiyaçlarına yönelik Mükemmeliyet Merkezi kurmak üzere antlaşma imzaladık. AB Ufuk 2020 programı kapsamında ülke olarak ödemeyi taahhüt ettiğimiz yaklaşık 80 milyon Avroluk katkı payının yapılan uzun ve zorlu müzakerelerin ardından, ülkemiz araştırmacıları için kullanılmasını sağladık” diye konuştu.
Merkez ve Enstitülerimizde, yetkinliklerimizi hedef, sonuç odaklı ve işbirliği içerisinde geliştirerek, ülkemizin kritik ihtiyaçlarına en etkin ve kısa sürede cevap verecek stratejik öneme sahip Ar-Ge ve yenilik projelerinin hayata geçirildiğini dile getiren TÜBİTAK Başkanımız, savunmadan, gıdaya, kimyadan, bilişime, uzaydan, ilaca birçok alanda araştırmalar yapıldığını, 2019 yılının bu anlamda pek çok ilki başarı ile gerçekleştirdiğimiz bir yıl olduğunu ifade etti.
Yerli elektrikli otomobildeki ülke başarımızı yerli yüksek hızlı trene taşımak üzere TCDD Genel Müdürlüğümüz ile birlikte Raylı Ulaştırma Teknolojileri Enstitüsünün; Yapay Zekâ alanında ilgili tüm akademik ve iş dünyası paydaşları ile birlikte geliştirmek ve birlikte başarmak hedefiyle Yapay Zekâ Enstitüsünün kurulduğunu kaydeden Prof. Dr. Mandal, “Zat-ı alinizin himayesinde başlatılan “Antarktika Bilimsel Araştırma ve Bilim Üssü Projesi” girişimini Türkiye’deki kutup araştırmalarının tek bir merkezden koordine edilmesi ve kurumsallaşması amacıyla, Kutup Araştırmaları Enstitüsünü kurduk” dedi.
Bu yıl pek çok ilki başarıyla gerçekleştirdiklerini dile getiren Prof. Dr. Mandal, "Çığır açıcı bilimsel atılımlarla Türkiye'nin milli teknoloji hamlesinde ve teknoloji odaklı dönüşümünde öncü kurum olmak üzere ülkemizin 2023 yılı ve ötesine ilişkin hedeflerini gerçekleştirmede tüm gayretimizle çalışmaya önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
“Bilim İnsanlarına Yönelik Desteklerin Taçlandığı Süreç, TÜBİTAK Ödülleridir”
Bilim insanlarına yönelik desteklerin taçlandığı sürecin, TÜBİTAK ödülleri olduğunu belirten Prof. Dr. Mandal, 54 yıldır verilen ödüller kapsamında 175 Bilim Ödülü, 87 Hizmet Ödülü, 509 Teşvik Ödülü, 17 Özel Ödül ve bu yıla mahsus olmak üzere verilen Prof. Dr. Fuat Sezgin Bilim Tarihi Ödülü ile birlikte toplam 789 bilim insanının ödüllendirdiği bilgisini verdi. Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK Yönetim Kurulunca bu yıl da 4 Bilim Ödülü, 11 Teşvik Ödülü ve Prof. Dr. Fuat Sezgin Bilim Tarihi Ödülü verilmesinin kararlaştırıldığını bildirdi. TÜBİTAK’ın, 56 yıldır olduğu gibi, önümüzdeki yıllarda da bilim insanlarımız, üniversitelerimiz, öğrencilerimiz, gençlerimizi, araştırmacılarımız ve özel sektörümüz için en ciddi paydaş, en güvenilir çözüm ortağı olmaya devam edeceğini ifade eden TÜBİTAK Başkanımız, “Bugün, bu töreni, Cumhurbaşkanlığımızın çatısı altında, Cumhurbaşkanımızın himayesinde yapıyor oluşumuz, bilime ve bilim insanlarına verilen değerin en önemli göstergesidir” dedi. TÜBİTAK Başkanımız konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı: “Bu duygu ve düşüncelerle, ödül alan tüm bilim insanlarımızı içtenlikle kutluyorum; başarılarının devamını diliyorum. Ödül sürecinde, bilim insanlarımızdan desteklerini esirgemeyen üniversitelerini ve özellikle ailelerini de tebrik ediyorum. Bilime ve bilim insanına desteğini hiçbir zaman esirgemeyen ve bu töreni himayelerinde gerçekleştirmiş olduğumuz Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kez daha şükranlarımı sunuyor hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
Konuşmaların ardından TÜBİTAK Ödülleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank ve TÜBİTAK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Hasan Mandal tarafından sahiplerine tevdi edildi.
“2019 Yılı TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödüllerini Kazananlar”
BİLİM ÖDÜLÜ
TEMEL BİLİMLER
- Prof. Dr. Ahmet GÜL – İTÜ Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü
MÜHENDİSLİK BİLİMLERİ
- Prof. Dr. Erdal ARIKAN İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü
SAĞLIK BİLİMLERİ
- Prof. Dr. Kazim ŞAHİN – Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi
SOSYAL BİLİMLER
- Prof. Dr. Syeda Arzu WASTI – Sabancı Üniversitesi, Yönetim Bilimleri Fakültesi
TEŞVİK ÖDÜLÜ
TEMEL BİLİMLER
- Doç. Dr. Uğur BOZKAYA – Hacettepe Üniversitesi, Fen Fakültesi, Kimya Bölümü
MÜHENDİSLİK BİLİMLERİ
- Dr. Öğr. Üyesi Emine Ülkü SARITAŞ ÇUKUR – İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü
- Doç. Dr. Alper UZUN – Koç Üniversitesi, Kimya ve Biyoloji Mühendisliği Bölümü
SAĞLIK BİLİMLERİ
- Doç. Dr. Uğur CANPOLAT – Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi
- Prof. Dr. Güliz Nigar GÜNCÜ – Hacettepe Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi
- Doç. Dr. Nurhan ÖZLÜ SICAKKAN – Koç Üniversitesi, Fen Fakültesi
SOSYAL BİLİMLER
- Prof. Dr. Yavuz AKBULUT – Anadolu Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü
- Doç. Dr. Şener AKTÜRK – Koç Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
- Doç. Dr. Gül GÜNAYDIN – İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, Psikoloji Bölümü; 1 Eylül 2019 tarihinden itibaren Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi
- Doç. Dr. F. Nükhet HARMANCIOĞLU GÜR – Koç Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
- Doç. Dr. Ayşenur BÜYÜKGÖZE KAVAS – Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü
2019 YILI PROF. DR. FUAT SEZGİN BİLİM TARİHİ ÖDÜLÜ
- Prof. Dr. Esin KÂHYA – Ankara Üniversitesi, Emekli