TÜBİTAK, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde “Bilimde Kadının Sesi” temalı çevrimiçi etkinlik düzenledi. Moderatörlüğünü haberci Melda Yücel Kocaalp’in yaptığı panelde bilim ve teknoloji alanında önemli çalışmalara imza atan Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Biyolojik Bilimler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mayda Gürsel, Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karalar ve Kobay A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim A. Begüm Buğdaycı Açıkkol, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın ev sahipliğinde bir araya geldiler.
TÜBİTAK koordinatörlüğündeki COVID-19 Türkiye Platformu kapsamındaki aşı çalışmalarından birini yürüten Prof. Dr. Mayda Gürsel; Kobay Deney Hayvanları Laboratuvarı’nın kurucularından olan veteriner hekim A. Begüm Buğdaycı Açıkkol; genetik hastalıkların ve kanserin tanı ve tedavi çalışmalarına katkı sağlayamaya yönelik araştırma projeleri yürüten Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karalar, panelde bilime ve araştırmaya nasıl yöneldiklerini, kendilerine kimleri rol model olarak aldıklarını, yürüttükleri projeleri, TÜBİTAK ile yollarının nasıl kesiştiğini, bilim ve araştırma dünyasında kadın olmanın getirdiği avantaj ve dezavantajları anlattılar, bilim ve araştırma yapmak isteyen gençlere kendi hikâyelerinden yola çıkarak tavsiyelerde bulundular.
Panelin kapanış konuşmasını yapan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, panele katılan üç bilim insanını da son bir yılda COVID-19 sürecinde tanıdığını, bilim insanı olmak için gereken azim ve kararlılığın panele katılan her üç konukta da bulunduğunu belirtti. Prof. Dr. Gürsel, Doç. Dr. Karalar ve Açıkkol’un, TÜBİTAK desteklerini çıktı ve etkiye doğru dönüştüren üç başarı hikâyesi örneği olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mandal, bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Aşı ve ilaç çalışmalarındaki başarının arkasında kadınlar var
COVID-19 Türkiye Platformundaki 436 araştırmacını 300’ünün genç araştırmacı olduğunu, bunun da yüzde 70’nin kadın araştırmacılardan oluştuğunu belirten Prof. Dr. Mandal, “Şu an Türkiye’de aşı ve ilaç çalışmalarında başarı varsa, bunun arkasında kadın bilim insanlarımız, kadın araştırmacılarımız, kadın öğrencilerimiz var. Hepsinin de geceli gündüzlü çalıştıklarına tanıklık ettim, hepsine minnettarım” dedi.
TÜBİTAK süreçlerinde kadınların daha fazla yer alması hedefimiz
TÜBİTAK bursiyerlerinin yüzde 58’inin kadın olduğunu, TÜBİTAK projelerindeki kadın araştırmacı oranının da yine yüzde 50’ler civarında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mandal, kadın araştırmacıların yürütücülük/yöneticilik yaptığı proje sayısının az olduğunu, bunu kendileri için iyileştirilmesi gereken bir nokta, bir ev ödevi olarak gördüklerini dile getirdi.
24 Aralık 2019 tarihinde TÜBİTAK’ın araştırma süreçlerinde kadın araştırmacıların daha fazla yer alabilmesine yönelik bir politika belgesi yayınladıklarını anımsatan Prof. Dr. Mandal, “TÜBİTAK’ta gelen projelerin değerlendirildiği pek çok destek grubumuz var. Gelen projelerin değerlendirildiği organlarda en az bir kadın üyenin olması zorunluluğumuz var. Bir rakamı da yeterli değil, şu an bir rakamını ikiye çıkarmaya çalışıyoruz. Hem akademik, hem bilim insanı, hem sanayi projelerinin değerlendirildiği tüm aşamalarda mutlaka bir kadın araştırmacımınız yönetsel pozisyonda, değerlendirici, karar verici pozisyonda olmasını istiyoruz. Bu bizim için bir hedef” diye konuştu.
Çabalarımızla kadın araştırmacıların görünürlüğünü artırdık
Türkiye’nin, AB 2020 Yılı İlerleme Raporu’nda politika belgelerini yayınlamış, bunları uygulamada belli bir aşamaya gelmiş üçüncü ülke olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mandal, “Türkiye çabalarıyla kadın araştırmacıların görünürlüğünün arttığı bir ülke oldu. Bu, bize heyecan veriyor ama sorumluluğumuz da arttırıyor” dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün, 8-14 Mart Bilim ve Teknoloji Haftası’nın ilk gününe denk geldiğine işaret eden Prof. Dr. Mandal, Bilim ve Teknoloji Haftası boyunca köy okullarında olacağını belirtti. İlk olarak Yozgat’ta bir okulu ziyaret ettiğini kaydeden Prof. Dr. Mandal, oradaki öğrencilerin hepsinin pırıl pırıl, heyecanlı çocuklar olduklarını, onların hayatlarına dokunmak gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Mandal, sözlerini tüm bilim insanlarına ama özellikle, birçok şeyi eş zamanlı yaparken, dünyanın ve ülkemizin aşı ve ilaç çalışmalarını gece gündüz demeden yürüten kadın bilim insanlarına teşekkürlerini sunarak sonlandırdı.