1004-Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı kapsamında, 1 Kasım 2021 tarihinde, TÜBİTAK Feza Gürsey Konferans Salonunda Bilgi Paylaşım Toplantısı düzenlendi.
1004-Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı Bilgi Paylaşımı Toplantısı, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın açılış konuşmasıyla başladı. Görüşmelerin etkileşim açısından çok verimli olacağına inandığını belirten Prof. Dr. Mandal, “Bu toplantının, bilgilendirme ve deneyim paylaşımının ötesinde yeni platformlar oluşturulmasına da vesile olmasını diliyoruz.” diye konuştu. 1004 Programının önemine değinen Prof. Dr. Mandal, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı (1004 Programı) ve Sanayi İşbirliği Ağları Mekanizması’na (SAYEM) çok önem verdiğinin altını çizdi.
“Gelecek 10 yılın küresel sorunlarına çözüm, birlikte iş yapmakla mümkün”
“Birlikte Geliştirme ve Birlikte Başarma Ekosisteminde Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı” başlıklı bir surum gerçekleştiren Prof. Dr. Mandal, Dünya Ekonomik Forumu tarafından ifade edilen gelecek 10 yılın küresel risklerine dikkat çekti. Küresel salgın, iklim değişikliği, göç, siber güvenlik gibi küresel sorunların Türkiye’de da etkili olmaya başladığının altını çizen Prof. Dr. Mandal, bu sorunların çözümünde iş birliğinden çok birlikte iş yapmanın önemine işaret etti. Prof. Dr. Mandal, “Sorunlar çoğunlukla aşı, ilaç gibi teknoloji ile çözülecek gibi görülse de bunun sosyal ve beşeri anlamda etkisi, insanların ikna edilme zorluğu da var. Bunun için bu sistematik güçlüklere çözüm geliştirmek iş birliğinden daha çok birlikte iş yapmakla mümkün.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ar-Ge harcamalarının artması 1004 Programı için tetikleyici”
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2020 yılı Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri Araştırması sonuçlarına değinen Prof. Dr. Mandal, 2019 yılı sonunda yüzde 1,06 olarak gerçekleşen Ar-Ge harcamasının Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payının 2020 yılında yüzde 1,09 olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Mandal, “Ar-Ge harcamasının GSYH içindeki payındaki artış rakamsal olarak mutlu etmese de, bu harcamalarda özel sektörün payının artmaya devam etmesi önemli bir gerçek. Ar-Ge merkezi olan firmaların katkısı yüzde 56’larda. Bu da önemli bir gösterge ve 1004 Programını tetikleyici. En fazla Ar-Ge harcaması yüksek teknoloji faaliyetlerinde. Geçmişte orta yüksek teknoloji hedefi konuluyordu şu an yüksek teknoloji hedefi var. En önemli göstergelerden birisi de tam zamanlı eş değer araştırmacı sayısının 200 bine ulaşmış olması.” diye konuştu.
“TÜBİTAK programlarına bütün olarak bakılması gerek”
TÜBİTAK tarafından verilen destek programlarına bütünsel olarak yaklaşılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Mandal, “1004 programında kapasite oluşturmaktan daha çok kapasiteleri olan üniversitelerimizi ön planda tutuyoruz. Çünkü hedefimiz bu kurumlarımızdaki kapasitenin etkiye dönüştürülmesi. 1004 başlı başına bir program ama Türkiye’deki araştırma ekosistemi anlamında her bir bileşen esasında bir destek programı. Araştırma altyapılarımız ve araştırma üniversitelerimiz ise bu sürece bütünleşik bakabilen kurumlar. Araştırmaya desteğin ötesinde, sizler araştırmayı yönetmeye talip olan kurumlarımızsınız. 1004 programının destek bütçesi 50 milyon lira ama bununla beraber sağlanan patent lisanslama, sanayi doktorası, SAYEM gibi tüm bileşenlere kurumun bütünleşik yapısı içerisinde bakılmasını arzu ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“TÜBİTAK ülkenin günlük ve stratejik ihtiyaçlarını planlayan ve oluşturan bir kurum”
Paris İklim Anlaşmasıyla artık bir deklarasyona dönüşen yeşil dönüşüm ve yeşil mutabakata ilişkin 2053 yılı sıfır emisyon hedefine de vurgu yapan Prof. Dr. Mandal, “2021 yılındaki desteklenen 1001 projelerimizin yaklaşık üçte biri yeşil mutabakatla ilişkili. Bu da bize memnuniyet veriyor. Biz sizlerle etkileşim içerisindeyiz ama aynı zamanda ‘TÜBİTAK ne yapıyor?’ sorusuna cevabımızı bu programlarla ifade etmeye çalışıyoruz. Gündemdeki ihtiyaçlara çözüm yaklaşımlarımız önemli. TÜBİTAK sadece fon talebinde bulunan değil; ülkenin günlük ve stratejik ihtiyaçlarını planlayan ve oluşturan bir kurum.” diye konuştu.
“Ufuk Avrupa’nın en kritik boyutu kaliteli projeler, bunun en önemli paydaşı da 1004 ve SAYEM Platformları”
Yakın zamanda imzalanan, Avrupa Birliği (AB) tarafından yürütülen Ufuk Avrupa programına resmen katılmamıza ilişkin anlaşmayı da hatırlatan TÜBİTAK Başkanı Mandal, “Ufuk Avrupa’nın en kritik boyutu kaliteli projelerde yer almak. Bunun en önemli paydaşı da 1004 ve SAYEM Platformları. Bu süreçte tek somut kazanımımız alacağımız projeler değil, bu kadar önemli bir platformun içinde olmak ve bu projelerde elde edeceğimiz deneyimler de kazanımdır. Küresel sorunlar ve endüstriyel rekabette sizleri bütünsel bakış açısıyla oluşturulan bu platformlara dahil ederek desteklemeye hazırız. Biz bu sürecin ülkemizin kritik ihtiyacı için hayati bir öneme sahip olduğuna inanıyoruz. Karşılıklı bir öğrenme süreci devam ediyor. Bu birlikte öğrenme noktası geliştikçe başarı da artacaktır.” ifadelerini kullandı.
14 Şubat 2022 tarihinde sonuçlanacak olan çağrıya ilişkin bilgilendirme yapıldı
2018 yılında yayınlanan çağrı ile destek alan kuruluşların deneyimlerini paylaşması ve 14 Şubat 2022 tarihinde sonuçlanacak olan çağrıya ilişkin bilgilendirme yapılması amacıyla düzenlenen toplantıda, destek alan kuruluşlar tarafından, yurt dışı ortaklıkları ve araştırma programlarının toplumsal etki boyutlarına ilişkin bilgi verildi.
15 Eylül 2021 tarihinde 2. çağrısı yayınlanan 1004-Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı kapsamında gerçekleştirilen toplantıya YÖK tarafından belirlenen araştırma ve aday araştırma üniversiteleri ve 6550 sayılı Kanun kapsamında yeterlik almış araştırma altyapılarının yetkilileri katıldı.
Desteklenen 8 araştırma programının deneyim paylaşımı sunumuyla devam eden 1004 Programı Bilgi Paylaşımı Toplantısı, katılımcı sorularının yanıtlanması, genel değerlendirmeler ve yeni çağrı hazırlıkları ile ilgili görüşmelerin ardından sona erdi.
Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı (1004 Programı) nedir?
1004 Programının amacı; yükseköğretim kurumları araştırma altyapılarının, Ar-Ge/Tasarım merkezleri ve kamu Ar-Ge birimleri ile iş birliği yaparak ihtisaslaşması ve mükemmeliyet merkezi haline gelmesi için ulusal hedef ve politikalar kapsamında belirlenen öncelikli alanlarda, yurt içinde yapılan, izlenebilir hedefleri olan, bilimsek nitelikli, ticarileşme potansiyeli yüksek araştırma programlarını desteklemektir.