TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK’ın Gebze Yerleşkesi’ndeki Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nde, TÜBİTAK COVID-19 Türkiye Platformu çatısı altında yürütülen aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarındaki son gelişmelere dair açıklamalarda bulundu. VLP aşısında, Ağustos ayında Faz 3 çalışmasına başlayabilmeyi ve yılsonuna doğru da Faz 3 çalışmasını başarıyla tamamlayıp hem ülkemizde hem de dünyada insanlığın kullanımına sunmayı planladıklarını ifade eden Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK Gebze Yerleşkesinde “Aşı ve İlaç Geliştirme Merkezi” kurulmasında da son aşamaya gelindiği müjdesini verdi.
Yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınının başladığı dönemde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın koordinasyonunda Türkiye'de aşı ve ilaç geliştirmelerine yönelik, birlikte geliştirme ve birlikte başarma temelli yeni bir çalışma yöntemiyle 49 farklı kuruluş ve 436 araştırmacının bir araya geldiği bir platform oluşturduklarını hatırlatan Prof. Dr. Mandal, Platform kapsamında 17 proje yürütüldüğünü, bu projelerin 7’sinin aşı, 10’unun ilaç projesi olduğunu belirtti.
VLP aşımızı yılsonunda insanlığın kullanımına sunmayı hedefliyoruz
VLP aşısıyla ilgili yakın zaman Bakan Varank'ın da paylaşımda bulunduğunu, Bakan Varank ve kendisinin bu aşının Faz 1 aşamasında gönüllü olduklarını hatırlatan Prof. Dr. Mandal, şöyle devam etti: “27 Mart tarihinde başladığımız Faz 1 çalışması şu an tamamlanmak üzere. Bu haftanın sonunda 2. doz aşılarımızı olacağız. Bu ayın sonunda Faz 2 çalışmasına geçmiş olacağız. Takibinde yine bir buçuk-iki ay gibi bir süreyle Faz 2 çalışması gerçekleşecek. Ağustos ayında Faz 3 çalışmasına başlayabilmeyi ve yılsonuna doğru da Faz 3 çalışmasını başarıyla tamamlayıp, hem ülkemizde hem dünyada insanlığın kullanımına sunmayı planlıyoruz.”
VLP aşısının yenilikçi yönleri var
VLP aşısının yenilikçi yönleri bulunduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Mandal, dünyada bu kapsamda dört aşı adayının olduğunu, henüz kitlesel kullanıma geçmiş bir VP aşısının bulunmadığını belirtti. Virüs benzeri parçacık (VLP) aşısının özelliğinin, insanları enfeksiyona karşı koruma amaçlı olarak, virüsü taklit etmesi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mandal, “Ankara Onkoloji Hastanesi’nde çalışmaları gerçekleştirilen VLP aşısı, virüsün dört proteinini de dikkate alarak tasarlanmış bir aşı adayı. Hem vahşi Vuhan virüsüne hem de değişik mutantlara karşı etkililiği yüksek olacak şekilde tasarlandı. Faz 2 çalışmasında İngiliz mutantına karşı geliştirilmiş versiyonu da kullanımda olacak. Klinik fazda değerlendirilmiş olacak” diye konuştu.
Yenilikçi İnaktif Aşımız, Ankara Şehir Hastanelerinde çalışılıyor
COVID-19 Türkiye Platformu kapsamındaki ikinci aşının, yenilikçi inaktif aşı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mandal, birçok inaktif aşı adayının olduğunu ama yenilikçi oluşunun, kullanılan adjuvan tipiyle ilişkili olduğunu ifade etti. Bunun, COVID-19 Türkiye Platformu’nun bir kazanımı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mandal, şöyle devam etti: “Bu çalışmalarımız 25 Nisan’da Ankara Şehir Hastanesinde başladı. Şu an Faz 1 çalışmaları devam ediyor. Haziran ayı ortasında Faz 1 çalışmalarını tamamlayıp, Faz 2 çalışmalarına başlanacak.”
Adenovirüs aşısında da yenilikçi yaklaşım
Prof. Dr. Hasan Mandal, üçüncü aşı adayımızın da Sputnik, AstraZeneca aşıları ile benzeri adenovirüs tabanlı aşı olduğunu belirtti. Bu aşının da yine yenilikçi bir yaklaşımla tasarlandığını ifade eden Prof. Dr. Mandal, “Mutantlara karşı kullandığımız tasarımla, etkililiğinin daha yüksek olması planlandı. Bu çalışmamız Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından değerlendirilme aşamasında. Bu da tamamlandığında bu aşımız da klinik çalışmalara başlamış olacak” diye konuştu.
Aşı çalışmalarımız benzerlerinin taklidi değil
Aşı çalışmalarının üçünün de dünyadaki benzerlerini taklit ederek değil, yenilikçi yaklaşımlarla çalışıldığını vurgulayan Prof. Dr. Mandal, diğer dört aşı adayının da faz çalışmalarına başlamak için yoğun bir çaba içinde olduklarını belirtti. Prof. Dr. Mandal, şöyle devam etti: “Örneğin burada bugün Selçuk Üniversitesi’nde çalışılan mRna tipi aşımızla ilgili hocalarımız, öğrencilerimiz Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitümüzü kullanıyor. Amaç, COVID-19 Türkiye Platformunun birlikte geliştirme birlikte başarma yaklaşımı kapsamında ortak alt yapının kullanılması.”
İlaç çalışmalarında direkt Faz 2’ye geçiliyor
COVID-19 Türkiye Platformu kapsamında yürütülen ilaç çalışmaları hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Mandal, ilaç ve tedavi yöntemlerinde de başka hastalıklarda kullanılan iki yeni molekülün, bu hafta Faz 2 çalışmalarına başlayacağını, Faz 1’in atlanıp direkt Faz 2 çalışmalarına başlanacağını ifade etti. İlaç çalışmalarından birinin Ankara Üniversitesi’ndeki hocalarımız tarafından geliştirilen “Ribavirin” olarak ifade edilen bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Prof. Dr. Mandal, diğerinin de Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki hocalarımız tarafından geliştirilen “Montelukast” diye ifade edilen bir ilaç olduğunu kaydetti. Bu ilaçların da tasarımsal ve klinik öncesi aşamalarında mevcut tedavi yöntemlerine göre çok daha etkili olduğunun gözlemlendiğini belirten Prof. Dr. Mandal, “Bunların Faz 2 çalışmaları başlıyor, burada da hedef Ağustos ayında bu iki ilacın da insanlığın kullanımına sunulması” dedi.
Ülkemiz “Aşı ve İlaç Geliştirme Merkezi”ne kavuşuyor!
Prof. Dr. Hasan Mandal, tüm bu çalışmaların yapıldığı TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nün genişletileceğinin ve hücreden başlayıp, pilot üretim aşamalarının tümünü içerecek şekilde bir “Aşı ve İlaç Geliştirme Merkezi”nin TÜBİTAK’ın Gebze Yerleşkesi’nde yakın zamanda açılacağının müjdesini de verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 9 Ağustos 2020 tarihinde TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’ni ziyaretinde, Aşı ve İlaç Geliştirme Merkezi’nin kurulacağını açıkladığını hatırlatan Prof. Dr. Mandal, bu ziyaretin tam bir yıl sonrasında, Aşı ve İlaç Geliştirme Merkezi’nin açılmasının mümkün olacağını söyledi. Prof. Dr. Mandal, bu merkezde yapılacak çalışmaların sadece COVID-19 için değil, gelecekteki aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları için de tüm Türkiye’deki araştırmacılarımızın kullanabileceği bir altyapı niteliğinde olacağını ifade etti.
Türkiye bu yıl sonuna kadar aşı üretimine başlayacak
Ülkemizde firmalarımızın aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarında büyük bir gayret içinde olduklarına değinen Prof. Dr. Mandal, şöyle devam etti: “Bazen yanlış anlaşılabiliyor sosyal medya ortamlarında, 'Türkiye'nin aşı üretimi 2022'nin sonuna kadar mümkün değil' gibi. Böyle bir durum söz konusu değil. Ülkemizdeki değişik firmalarımız tarafından var olan alt yapılarda, bu yılın güz döneminden itibaren Türkiye’de geliştirilen aşıların üretimi mümkün olacak. Hem COVID-19 Türkiye Platformu kapsamındaki VLP aşımız, yenilikçi inaktif aşımız, adenovirüs aşımız hem de COVID-19 Türkiye Platformu dışında çalışılan aşıların da yine ülkemizdeki firmalarımız tarafından bu yıl içinde klinik fazları tamamlanarak üretimleri mümkün olabilecek.
Bu süreçte araştırmacılarımız, bilim insanlarımız, özellikle de öğrencilerimiz gece gündüz çalışıyorlar. Bugün hepimiz biliyoruz, kısıtlamaların olduğu bir dönemdeyiz. Bu konuda hepimiz hassasiyet içinde, teşekkür ediyoruz.” Prof. Dr. Mandal, hem ülkemizin hem insanlığın ihtiyacı olan aşı ve ilaç çalışmalarını yenilikçi ve hızlı şekilde insanlığa ulaştırmayı amaçladıklarını ifade etti.