Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Çevre TV’de canlı olarak yayınlanan “Çevre Günlüğü” programına katılarak, iklim değişikliği ve çevre sorunlarına yönelik TÜBİTAK’ın yaklaşımları ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Pandemi dönemindeki olumsuzlukların yeni bir dönem başlattığına dikkat çeken Prof. Dr. Mandal, “Pandemi, bu tip güçlüklerin çözümünde birlikte çalışabilme ve hızlı sorun çözebilme ortamı oluşturdu.” dedi. İklim değişikliğine yönelik farkındalığın zorunluluk haline geldiğini vurgulayan TÜBİTAK Başkanı Mandal, “Pandemi döneminde aşı bir yılda geliştirildi. Bilim insanları hızla sorunlara çözüm bulabildi. Türkiye’de genç insan kaynağımız var. Onların bu süreçte aktif yer alması süreci daha da güçlendirecek.” dedi.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan Küresel Risk Raporu 2021’e dikkat çeken Mandal, “Gelecek 10 yıl senaryolarında salgın hastalıkların yanındaki diğer önemli güçlük iklim değişikliği ve buna bağlı riskler. Bu konuların çözümü güç olsa da çözüme ulaşmada isteklilik var. Çözüm, bilim temelli Ar-Ge çalışmaları ve inovasyonla gelecek.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kamu, üniversite ve sanayi sektörü ile birlikte hareket etmeli”
Türkiye’nin 2053 için “sıfır emisyon” hedefi doğrultusunda hareket ettiğini belirten Mandal, bu hedefin 2060 yılında sıfır emisyonu hedefleyen Çin’den daha önde ve Avrupa Konseyi’nin 2050 hedefine yakın olmasının altını çizdi. Operasyonel ve işlevsel bir süreç yönetimi ile bu hedefin gerçekleşeceğine dikkat çeken Mandal, bu süreçte kamunun üniversite ve sanayi ile birlikte hareket etmesinin önemine işaret etti.
“İklim değişikliği ve çevre sorunlarına karşı mücadelede birlikte iş yapma modeline geçilmesi gerekiyor”
İklim değişikliği ve çevre sorunlarının önümüzdeki en büyük güçlük olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mandal, “Birlikte iş yapma modeline geçilmesi gerekiyor. Kurumların kendi görevini yapması artık yetmiyor. Kurumların birlikte iş yapması, ortak alt yapı ve insan kaynağı kullanması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK’ın desteklerinden de bahseden Mandal, “Etki odaklı süreç yönetimi önemli. Tek bir hocanın projesinden ziyade, daha çok platform destekleyelim istiyoruz. Üniversite, sanayi ve Ar-Ge merkezleri birlikte çalışsın. Teknoloji ve ürün geliştirme noktasında genç insan kaynağı da sürece dahil olsun. Bizim de onlara desteğimiz esnek olsun. Ne kadar esnek olursanız o kadar sonuç üretirsiniz. Pandemi bize bunu öğretti.” dedi.
“TÜBİTAK Ufuk Avrupa’nın ortağı”
Avrupa Birliği’nin en büyük fon kaynağının Ufuk Avrupa olduğunu belirten Mandal, “7 yıllık dönemlerle bütçelendirilen fonun ana ekseni yeşil mutabakat. Avrupa Komisyonu ile müzakere süreçlerinin son aşamasındayız ve karşılıklı mutabakatın ardından TÜBİTAK da 96 milyar avroluk 7 yıllık program Ufuk Avrupa’nın ortağı olacak.” açıklamasında bulundu. Prof. Dr. Hasan Mandal, araştırmacılara “Ufuk Avrupa’nın bir parçası olarak önerilerinizi bekliyoruz.” çağrısında bulundu.
“Çözüm bireysel değil ortak çaba ve katkılarla, bilim ve teknoloji ile gelecek”
Müsilaj konusunda TÜBİTAK’ın pandemi döneminde edindiği deneyimi kullanarak hızlı hareket ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Mandal, “Müsilaj konusunda 157 başvuru aldık, 37 tanesi desteklendi.” açıklamasında bulundu.
Başvuran 4 projeden birinin desteklendiğini ve projelerin hızla başladığını vurgulayan Mandal, “Projeleri heyecanla izliyoruz, kamuoyuyla paylaşacağız. 37 projenin tümünün hem başlangıç hem de sonuç raporları paylaşılacak. Üstelik projelerin 6-9 ay arasında bitmesini istiyoruz.” dedi.
Birçok zenginliğe sahip 3 yanı denizlerle çevrili Türkiye’nin iklim değişikliğinden hızla etkilendiğini belirten Mandal, “Süreçleri düzgün bir şekilde yürütmemiz gerekiyor. Hızlı bir şekilde aksiyon alma zorunluluğu var. Çözüm de bilim ve teknoloji ile gelecek. Bireysel değil ortak çaba ve katkılarla gerçekleşecek.” ifadelerini kullandı.
Yangın ile ilgili de bir çalışma grubu olduğunu hatırlatan Mandal, “Sorunları, ayrı ayrı disiplinler olarak değil de birlikte çalışırsak çözebileceğimize inanıyoruz.” dedi.
“Sadece teknolojik çözümler değil, bu çözümlerin topluma nasıl aktarılacağı da önemli”
Prof. Dr. Mandal, “Üniversite araştırma projelerinde 2021 yılında iki kez açtığımız çağrılarda iklim değişikliği ve yeşil mutabakatı öncelikli konular olarak belirledik. Gelen projelerin 3’te biri iklimle ilişkili. Bizim açımızdan heyecan verici. Sanayi odaklı projelerle de aynı süreci yönetiyoruz. Araştırmacılarımızı doğru yönlendirirsek bilim temelli teknoloji geliştirilmesine katkı verecek çok değerli bilim insanlarımız var. Bunu değerlendireceğimize inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
“Yakın zamanda çıktığımız çağrıların tümünde iklim değişikliği ve yeşil mutabakat alanlarındaki projeler değerlendirme sürecinde daha yüksek puan alıyor.” diyen Mandal, “İklim tüm alanları içeren bir konu. İklimin ve çevrenin toplumsal bilim boyutu da var. Fen, mühendislik ve sağlık bilimleri yanında sosyal ve beşeri bilimlerin önemi de artmalı. Sadece teknolojik çözümler değil, bu çözümlerin topluma nasıl aktarılacağı da önemli.” diye konuştu.
“İklim ve çevre temelli sorunların çözümü mutlaka bilim ve Ar-Ge temelli olmalı”
Bireysel çalışmadan ziyade ortak çalışmaya yönelinmesi çağrısı yapan Prof. Dr. Mandal, “Akademinin geleneğidir araştırma, kıymetlidir rekabet gerektirir. Ama rekabet öncesi işbirliği dediğimiz bir kavram vardır. İklim değişikliği rekabet öncesi işbirliği alanımız. Güçleri birleştirdiğimizde çarpan etkisi yüksek çözümler oluşturabileceğimize inanıyoruz. İklim ve çevre temelli sorunların çözümü geleneksel yöntemlerle çok zor, mutlaka bilim ve Ar-Ge temelli olmalı.” diye konuştu.
“Sorun üreten değil çözüm üreten olmak istiyoruz”
21-26 Eylül tarihlerinde gerçekleşen Türkiye’nin ilk Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’21 ile ilgili soruları da yanıtlayan Prof. Dr. Mandal, TEKNOFEST’teki 36 yarışmadan 12’sini düzenleyen veya düzenleyici ortağı olan TÜBİTAK’ın özellikle çevreye duyarlılık konusunda önemli adımlar attığını belirtti. Alternatif enerji kaynaklı araç yarışmalarında öğrencilerin takımlar halinde yarıştığını belirten Mandal, “Bu bir hız yarışı değil verimlilik yarışı. Özünde çevreye duyarlılık bulunuyor.” dedi. İki yıldır üniversitelerin yanında lise öğrencilerinin de yarışmalara katıldığını hatırlatan Mandal, yerli bileşenlerle araçların tasarımından batarya sistemlerine kadar ilgilenen öğrencilerin daha az enerji tüketerek elektrik ve hidrojen enerjisiyle çalışan araçlar yaptıklarını söyledi. Prof. Dr. Mandal, “Sorun üreten değil çözüm üreten olmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın konuk olduğu Çevre TV yayınının tamamını bu linkten izleyebilirsiniz.
Source: New feed