TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Aktif Tektonik Araştırma Grubu (ATAG) tarafından düzenlenen 24. ATAG Çalıştayı’nın Deprem Araştırmaları Özel Çağrısı Projelerinin tanıtım oturumuna katılarak “Deprem Araştırmaları Alanında Birlikte Geliştirme ve Birlikte Başarma” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Türkiye’nin ihtiyaçlarına bilim insanları tarafından, bilim temelli olarak yaklaşılmasının yanında süreç yönetimi anlamında neler öğrenilebileceğini, TÜBİTAK süreçlerinde nasıl etki oluşturulabileceğini öğrenmeye çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK 1001 Deprem Araştırmaları Özel Çağrısının da bunun bir parçası olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Mandal, 2021 yılına ait Web of Science odaklı makalelere deprem anahtar kelimesi odağında bakıldığında, depreme dair çözüm arayışlarının daha geniş bir disipliner çerçevede alınması gerektiğinin görüldüğünü ifade etti.
Deprem konusunda TÜBİTAK’ın neler yaptığına değinen Prof. Dr. Mandal, İzmir depremi sonrasında sahada incelemelerde bulunulduğunu, acil çözüm üretmek amacıyla, sürekli açık olacak özel bütçeli, özel bir çağrı açıldığını kaydetti. TÜBİTAK’ın Uluslararası Aktif Tektonik ve Sismisite Çalıştayı’na katıldığını, Turkish Journal of Earth Sciences özel sayısına katkı verdiğini belirten Prof. Dr. Mandal, “TÜBİTAK’ın merkez ve enstitülerinin de sürece farklı bakmalarını istiyorum. Süreçlerde tüm ekosistemi dahil edecek şekilde yer almalarını bekliyorum.” diye konuştu.
Deneyap Teknoloji Atölyeleri ile deprem konusundaki farkındalığı her yaş grubuna indirmeyi hedeflediklerin değinen Prof. Dr. Mandal, “81 ilde 100 atölye hedefiyle yola çıktık, şu an atölye sayımızda 60’a ulaştık. Farkındalığı her yaş grubuna indirme amacıyla, iki yıl önceki Deneyap Teknoloji Atölyeleri uygulama sınavında tema olarak depremi kullandık.” dedi.
Mandal ayrıca “Ulusal Lider Araştırmacı Programı kapsamında desteklenen araştırmacımız var. 1001 Programı kapsamında depreme özel çağrı açtık. TÜBİTAK, insan kaynağı yetiştirme, farkındalık oluşturma, anlık cevap verebilme konferanslar ve dergi yöntemiyle topluma aktarma, araştırma süreçlerini daha tematik hale getirme gibi birçok alanda depremle ilgili bir süreç yönetiyor.” diye konuştu.
Deprem konusunda yürütülen özel çağrıya çıkma ve süreç yönetimi deneyimini müsilaj konusunda da kullandıklarına değinen Prof. Dr. Mandal, “Sizin de bugün yaptığınız gibi özel çağrılarla yapılan desteklerin kamuyla daha fazla paylaşılmasını istiyoruz.” dedi.
1001 programındaki destek sürecinde araştırma ekiplerinin birlikte çalışmasını istediklerine, bu yöndeki projelerin daha kuvvetli desteklendiğine işaret eden Mandal, “Birden çok araştırma takımının bir araya gelmesine ve desteklenme potansiyelinin yüksek olmasına çalıştık. Daha geniş kapsamlı platformlar oluşturmayı hedefledik. Araştırmacıları da özendirmeye ve ikna etmeye odaklandık.” ifadelerini kullandı.
Bu dönemde, Deprem Araştırmaları Özel Çağrısında en yüksek destek oranına ulaşıldığına işaret eden Mandal, “1001 çağrılarında desteğimiz yüzde 15-16 oranında iken, deprem konusunda revizyonlarla birlikte destek oranı yüzde 33’lara çıktı. 80 projeyi destekledik. Arzu ettiğimiz geri dönüşü aldık.” ifadelerini kullandı.
Çağrı kapsamında desteklenen projelerde deprem araştırmalarının sosyal ve beşeri bilimlerin de dahil tüm disiplinlerin içerildiği projeleri kapsadığını belirten Mandal, “Türkiye’de 41 farklı kurumdan proje yürütücüsü ve araştırmacılarımız yer aldı. Dünyaya da örnek olacak kapasitedeki desteğimiz motivasyonumuzu arttırıyor.” cümlelerini kullandı.
Türkiye Deprem Platformuna ilişkin de bilgi veren Mandal, platformda birlikte araştırma ve birlikte başarma yaklaşımıyla farklı alanlardan araştırmacıların görev aldığını vurguladı.