TÜBİTAK, 7/24 esasına dayalı sürekli açık olan 1002 – C Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı kapsamında 23 Kasım sabaha karşı Düzce'nin Gölyaka ilçesi olan 5.9 büyüklüğündeki depreme yönelik olarak harekete geçti.
Hızlı destek programı kapsamında, Yıldız Teknik Üniversitesi ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi araştırmacıları depremden hemen sonra saha çalışmalarına başladı.
Meydana gelen depremin önemine istinaden TÜBİTAK-MAM İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcılığı (İDSBY) Yer Bilimleri Araştırma Grubu’nun (YBAG) yürütmekte olduğu DEPAR-II (Büyük Deprem Sonrası Acil Gözlem Araştırmaları-II) projesi kapsamında ekip, depremden çok kısa bir süre sonra hazırlıklarını tamamlayarak deprem bölgesine intikal etti.
8 Sismoloji ve 3 GPS gözlem istasyonu ile deprem aktivitesi izleniyor
Bölgede meydana gelmekte olan artçı sarsıntıların konumlarını yüksek hassasiyetle belirlemek, ilişkili oldukları fay segmentlerini ve bu segmentlerin çalışma mekanizmalarını detaylı şekilde ortaya koymak amacı ile depremi izleyen 12 saat içerisinde sahada yerel bir ağ kuruldu.
Bu kapsamda 8 Sismoloji ve 3 GPS gözlem istasyonu kurularak, bölgedeki deprem aktivitesi ile deformasyonlar gerçek zamanlı olarak izlenmeye başlandı.
Sağ yönlü yanal atımlı kırılma tespit edildi
YBAG tarafından yapılan analizler sonucunda Moment tensör tekniği ile deprem kaynak mekanizması çözümü yapıldı.
Mekanizma çözümü ile bölgedeki fay sisteminin özellikleri ile uyumlu olarak sağ yönlü yanal atımlı kırılma tespit edildi.
“Deprem alanında 80 proje desteklendi, 65 milyon lira fon ayrıldı”
TÜBİTAK, deprem başta olmak üzere doğal afetlerle mücadele ve müsilaj sorunu gibi alanlara yönelik özel çözümler geliştirmeye devam ediyor.
TÜBİTAK deprem araştırmalarına yönelik özel çağrısı kapsamında 39 üniversiteden 394 araştırmacının yer aldığı 80 proje desteklendi. Bu çağrıya özel 65 milyon lira fon ayrıldı.
“Desteklenen projelerin birbirlerini çıktı ve etki bakımından tamamlar nitelikte olmaları hedeflendi”
Bu çağrı projelerindeki araştırmalarda jeoloji ve jeofizik alanlarının yanı sıra bütünsel olarak şehir ve bölge planlama, inşaat, mimarlık, mühendislik, kamu yönetimi gibi birçok disiplin bir araya geldi. İşte bu nedenle Deprem Araştırmaları Çağrısı'nda ilk defa 'eşgüdümlü proje' kavramı hayata geçirildi ve desteklenen projelerin sonuçlandıklarında birbirlerini çıktı ve etki bakımından tamamlar nitelikte olmaları hedeflendi.
Desteklenen projelerin 34 tanesi 'Çok Yönlü Yer Bilim Araştırmaları' başlığında, 17'si 'Deprem Mühendisliğine Yönelik Dijital Teknolojiler', 16'sı 'Depremin Sosyo-Ekonomik ve Toplumsal Yaygın Etkileri', 8'i 'Yenilikçi İnşaat Modelleri ve İleri Malzeme Teknolojilerinin Kullanımı', 5 tanesi 'Mimari Tasarımlara Yönelik Mühendislik Çözümleri' başlıkları altında toplanıyor.
“Çalışmalar 'Türkiye Deprem Platformu' çatısı altında birleştirildi ve dönemsel olarak kamuoyu ile paylaşılıyor”
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal konuyla ilgili yaptığı açıklamada “TÜBİTAK olarak ülkemizin ihtiyaç duyduğu öncelikli konularda bilim ve teknoloji temelli faaliyetlere öncülük yapıyoruz. Bunlar arasında, deprem başta olmak doğal afetlerle mücadele ve müsilaj sorunu gibi alanlara yönelik özel çözümler geliştiriyoruz.” dedi.
Araştırmalarda farklı disiplinlerin bir araya gelmesine vurgu yapan Mandal, “Birlikte iş yapma üzerine odaklanarak bunu sadece başvuru aşamasında değil aynı zamanda bu alanda çalışan araştırmacılarımızı da bir araya getirerek gerçekleştirdik. Yapılan bu çalışmalar 'Türkiye Deprem Platformu' çatısı altında birleştirildi ve dönemsel olarak da kamuoyu ile paylaşılıyor.” ifadelerini kullandı.
1002 – C Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı nedir?
1002 – C Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı ülkemiz sınırları içinde gelişen deprem, heyelan, kaya düşmesi, sel, çığ, yangın, müsilaj gibi doğa kaynaklı afetler sonrası veri toplamak amacıyla saha çalışması yürütecek üniversitelerde ve araştırma enstitülerinde görevli araştırmacıların kısa süreli çalışmalarına destek sağlamayı hedefliyor.