Günümüzde yaşanan yoğun rekabet ve hızla gelişen teknoloji; kuruluşların rekabet gücünü, piyasa değerini, kazancını, ürün ve/veya hizmetlerinin katma değerini artırmak ve dahası koruyabilmek için Ar-Ge çalışmalarını zorunlu kılmaktadır. Etkili bir inovasyon stratejisinin köşe taşı olan Ar-Ge çalışmaları, bir firmanın performansı ile doğrudan ilişkilidir. Ar-Ge yatırımları ürün ve/veya süreç yeniliği ile sonuçlanarak yeni uygulamalar, yeni iş alanları, yeni pazar payları, istihdam ve dolayısıyla ekonomik büyüme için fırsat yaratır. Ancak bu faaliyetlerin başarılı olabilmesi, bilimsel araştırmanın sonucu ve Ar-Ge harcamalarının yoğunluğunun yanı sıra pazar talebi, tüketici davranışları, iş gücü piyasası, pazarlama, şirketler arası ilişkiler, tedarikçilerle etkileşim, rakipler gibi birçok kritere, yani ticarileştirme kabiliyetine de bağlıdır.
Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan zaman, bütçe ve desteklerin sürdürülebilirliği için Ar-Ge çalışmaları sonucu elde edilen katma değeri yüksek ürünlerin ticarileştirilerek ekonomiye kazandırılması, yani sadece Ar-Ge yapma safhasında kalmayıp ticarileştirme planı ile sürecin devam etmesi başarı ölçütü olmalıdır. Bu nedenle kuruluşların ticari olarak uygulanabilir fikirler üretmesi, bunu yaparken de pazar ihtiyaçlarını fikir kaynağı olarak kullanması Ar-Ge’nin başarılı bir şekilde ticarileştirilmesi için atılması gereken ilk adım olacaktır.
Kuruluşun “Ar-Ge yeteneğini” oluşturan Ar-Ge trendlerinin takibi, Ar-Ge yatırımının ve iş gücünün büyüklüğünün kararı, projeyi finanse edebilmek için öz kaynak kullanımı ya da devlet desteklerine başvurunun kararı ve yeni pazara giriş; “teknolojiyi ticarileştirme yeteneğini” oluşturan Ar-Ge’nin üretim aşamasına geçmesi, üretim sisteminin sürekli iyileştirilmesi, kalite kontrol, pazarlama ve satış yeteneği ile “inovasyon performansını” oluşturan maliyet ve pazarda rekabet gücü bir bütündür. Yani kuruluşlar performanslarını artırmak, işletme içi kaynağın ve/veya kamu yatırımlarını tam anlamıyla değerlendirebilmek için sadece Ar-Ge’ye odaklanmak yerine Ar-Ge faaliyetleri ile ticari faaliyetleri paralel olarak yürütmelidir.
Proje konularının Ar-Ge yönü ile beraber teknolojik inovasyonu da içermesi, pazar ihtiyaçlarını karşılayabilen bir yenilik içermesi, müşteri beklentilerini karşılaması ve iş birliklerinin güçlendirilmesi, ticarileşme sürecini kolaylaştıracak adımlar olacaktır.
Eğer sizin de yüksek ticarileşme potansiyeline sahip ve öncelikli alanlar içinde yer alan Ar-Ge projesi fikriniz varsa 2023 ocak ayından itibaren proje başvuruları alınmaya başlanacak olan proje bütçesi üst limiti 1.200.000 TL, destek süresi 18 ay ve %75 destek oranına sahip “1507-TÜBİTAK KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı”na ve bütçe sınırı olmayan, destek süresi 36 ay ve %75 destek oranına sahip “1501-TÜBİTAK Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı”na başvurabilirsiniz.
Faydalanılan Kaynaklar:
- K. Kim, B. G. Lee, B. S. Park, K. S. Oh, “The effect of R&D, technology commercialization capabilities and innovation performance”, Technological and Economic Development of Economy, vol. 17, no. 4, pp. 563–578, 2011.
- D. Alper, E. Aydoğan, “Relationships Between R&D and Corporate Performance: An Empirical Analysis in Istanbul Stock Exchange”, PARADOKS Economics, Sociology and Policy Journal, vol. 2, no. 2, pp. 96-114, 2016.
- M. G. Gürbüz, M. F. Aydın, K. Yücel, Ö. Ergüner, “KOSGEB Ar-Ge ve İnovasyon Projesi Desteklenen İşletmelerin Teknolojik İnovasyon Ticarileşme Performansı”, Anahtar Dergisi, Yıl: 34, Sayı: 405 pp. 2, 2022.
İlgili Makaleler:
Şirketler Neden Ar-Ge Projesi Yapmalıdır?
Kuruluş Bazlı Ön Kayıt İşlemleri
Yeşil Mutabakata Uyum Kapsamındaki Ar-Ge Konuları
TÜBİTAK Ticarileşmeyi de İzlemeye Başlıyor
İlk Ar-Ge Projeniz İçin TÜBİTAK Desteği
Ar-Ge Siparişi Vermek İster Misiniz?
Türkiye’de Ar-Ge Yapmak İsteyen Firmalara Sağlanan Hibe, İndirim ve Teşvikler