Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Kutup bölgeleri, maalesef iklim değişikliğinden en çok etkilenen alanlar. İklim değişikliği öyle kritik bir husus ki etkilerini yaşadığınız şehirlerde gözle görmeye başladığınızda zaten geç kalmış oluyorsunuz. Buzla kaplı kutuplar, bu değişikliğin sinyalini önceden vererek bizi uyarıyor.” vurgusu yaptı.
Kutupların dünyanın geçmişine dair de önemli izler taşıdığına da dikkat çeken Bakan Varank, “Doğal bir laboratuvar hüviyetindeki bu bölgeler dünyanın dününe de bugününe de ışık tutabiliyor. Bu sebeple neredeyse her disiplinden bilimsel araştırmalara ev sahipliği yapıyor. Biz de ülke olarak, her alanda olduğu gibi kutup araştırmalarında da ülkemizin en ön saflarda olmasını istiyoruz.” dedi.
“Hedefimiz Antarktika Anlaşması’nda “Danışman Ülke” statüsü kazanmak”
Türkiye’nin 1995 yılında Antarktika Anlaşmasına “Danışman Olmayan Ülke” statüsünde dahil olduğunu hatırlatan Bakan Varank, “Hedefimiz “Danışman Ülke” statüsü kazanarak beyaz kıtanın geleceği hakkında söz sahibi olabilmek. Danışman ülke olmak için sağlanması gereken kriterlerin başında bölgenin araştırılması konusunda yapılan faaliyetler geliyor. Beyaz kıtada kayda değer bilimsel araştırmalar yürütülmesi, danışman ülke olmanın ön koşulu olarak belirlenmiş durumda. İşte bu amaçla, ilki 2017 yılında olmak üzere kıtaya 5 Bilim Seferi düzenledik. 2019 yılında geçici üssümüzü faaliyete geçirdik. Meteoroloji istasyonumuzun ve 3 küresel uydu konumlandırma istasyonunun kurulumunu yaptık. 2022 yılında gerçekleştirilecek 6. Ulusal Antarktika Bilim Seferinin hazırlıkları sürüyor” dedi.
“Türk Antarktik Bilim Üssünün konsept tasarımı tamamlandı”
Bakan Varank, Türk Antarktik Bilim Üssünün kurulmasına yönelik çalışmalarının da yoğun şekilde devam ettiğini ve üssün konsept tasarımını tamamlandığını açıklayarak “Antarktika Anlaşması’na taraf 53 ülkenin olumlu değerlendirmesini alan, kapsamlı bir Çevre Etki Değerlendirme raporunu bu yıl içinde sunduk. Bu bilim üssü dolayısıyla hepinizin çok heyecanlı olduğunu hissedebiliyorum. İstasyonu yaz-kış 12 ay boyunca çalışabilecek ve 50 kişiye ev sahipliği yapabilecek şekilde planladık. Önümüzdeki dönemde bu işi hayata geçirebilmek için bütün hazırlıklarımızı yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“TÜBİTAK MAM KARE Kutup araştırmalarından sorumlu ulusal yapı”
Sahadaki faaliyetlerimizin yanında, projenin kurumsal bir yapıda yürütülmesini için TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü’nün (KARE) kurulduğunu hatırlatan Bakan Varank, “Kutup araştırmalarından sorumlu ulusal yapı olarak görev yapan KARE, Türkiye’nin bu alandaki faaliyetlerini koordine ederek kaynaklarımızın verimli kullanılmasını sağlıyor. KARE marifetiyle kutup araştırmaları için kritik önemi haiz birçok proje ve faaliyet yürütüyoruz. Örneğin kutuplara seyir yapabilecek Türk bayraklı bir gemi için Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız ile birlikte çalışıyoruz. Yine bu alanda toplumsal farkındalığı artırmak üzere belgeseller aracılığıyla bilgilendirme faaliyetler yürütüyoruz.” dedi.
Araştırmaların önemine işaret eden Varank, “Kutup araştırmalarının sonuçları, sadece kutup bölgelerinde olup biten olayları değil, değişen iklim ile birlikte aynı zamanda dünyamızda nelerin olduğunu anlamak için de çok önemli.” vurgusu yaptı.
“Kutup alanındaki 30 projeye TÜBİTAK ARDEB çağrıları kapsamında 6 milyon liranın üzerinde kaynak aktarıldı”
Kutup çalışmaları anlamında iş birliklerinin arttığına işaret eden Bakan Varank, KARE’nin Uzay araştırmaları alanında Türkiye Uzay Ajansı ile; deniz araştırmaları konusunda da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile çalışmalar yaptığını kaydetti. Varank, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Harita Genel Müdürlüğü, ASELSAN, HAVELSAN gibi ülkemizin nadide kurumları da KARE iş birliği ile kutuplara ulaşıyor. Bunların yanında uluslararası iş birliklerimiz de her geçen gün artıyor.17 Kasım’da İspanya ile imzaladığımız Mutabakat Zaptı uluslararası iş birliklerimizin en yeni adımlarından birisi oldu. Bugün İspanyol bilim insanı Dr. Josabel Belliure de bizlerle birlikte.” değerlendirmelerinde bulundu.
Kutup alanındaki 30 projeye TÜBİTAK ARDEB çağrıları kapsamında bugüne kadar 6 milyon liranın üzerinde kaynak aktarıldığını belirten Varank, “Kutup Araştırmaları enstitümüz 30 farklı projenin tamamlanması için teknik destek sağladı. Bu projeler sayesinde Türk bilim insanları tarafından 80 bilimsel yayın ve 30’u lisansüstü olmak üzere 50’nin üzerinde tez yapıldı. Bu desteklerimiz neticesinde ülkemizin kutuplar konusundaki yayın sayılarında gözlemlenen artış bizleri ziyadesiyle memnun ediyor. Bakınız, 1977 yılından 2017 yılına kadar 176 olan yayın sayımıza, sadece son 5 yılda yaklaşık 90 yayın daha eklendi ve toplam sayı 260’a ulaştı.” ifadelerini kullandı.
1 Aralık Dünya Antarktika Günü’nde TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde 2. Kutup Şenliği’nin düzenleneceğini belirten Bakan Mustafa Varank, bu kapsamda yapılan çalışmaların toplumla buluşacağına dikkat çekerek “Bütün okullarımızı, öğrencilerimizi ve ailelerini yarın TÜBİTAK Gebze Kampüsü’ne beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Gelin bilimle dolu dolu bir günü yarın bizimle beraber yaşayın.” çağrısı yaptı.
“Kutup araştırmaları iklim değişikliği ile birlikte farkındalıktan öte sorumluluk oldu”
Çalıştayın bir diğer açılış konuşmasını TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal gerçekleştirdi. Çalıştaya geniş katılım gerçekleştirilmesinin memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Mandal, “Katılımcı profilindeki çeşitlilik gerçekten beni çok heyecanlandırdı. Çünkü hep arzu ettiğimiz gibi hem birçok disiplinden bilim insanlarımız mevcut, hem de her yaş grubundan katılımcılarımız var. Burada çok güzel bir örnek görüyoruz.” dedi. Bu etkileşimin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Mandal, “Geçtiğimiz yıl ne yazık ki pandemiden dolayı çalıştayımız çevrimiçi gerçekleşmişti. Bu yıl fiziken bir araya geliyoruz. Yarın da bizim Gebze Kampüsümüzde bunun bir şenliğe dönüştüğü, farkındalığın daha da arttığı bir etkinliğimiz olacak.” değerlendirmesinde bulundu. Etkinliğin Sayın Cumhurbaşkanının himayelerinde gerçekleşmesinden ötürü çok mutlu olduklarını ifade eden Mandal, “Sayın Bakanımızın, özellikle hassaten burada olması da bu hususa verdikleri önemi gösteriyor. Bakanlığımızın koordinasyonuyla bir çalışma yürütüyoruz. Sayın Bakanımızın programının ne kadar yoğun olduğunu biliyorum, ama aynı zamanda böyle bir konuya çevrimiçi olarak değil de bizzat katılım göstermeleri ülkemizin ve Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın verdiği kıymeti gösteriyor. Bundan ötürü kendilerine katılımları için tekrar teşekkür ediyorum.” dedi.
Mevcut sorunlara bilimsel boyutuyla yaklaşma ve değerlendirmenin önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mandal, “Birkaç yıl öncesinde Kutup noktasında baktığımızda daha farkındalık odaklı bir süreç görüyorduk. Yani tıpkı Uzay meselesinde olduğu gibi Kutuplar meselesinde de farkındalık odaklı bir bakış açımız vardı. Fakat yaşamış olduğumuz süreçte özellikle iklim değişikliğiyle beraber bu hususları bir farkındalıktan daha ziyade zorunluluk olarak görmeliyiz. Meselenin bu şekilde doğru anlaşılması, bu kapsamda gereğinin yapılması için gerekli.” ifadelerini kullandı.
“2021 yılının başında Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Risk Haritasına baktığımızda hem gerçekleşme olasılığını hem de gerçekleştiğinde yüksek etki yaratacak alanları görüyoruz. Gelecek 10 yıl için, yalnızca Türkiye için değil tüm dünya geneli için konuştuğumuzda, şu an yaşıyor olduğumuz salgın hastalıkların benzerlerine ne yazık ki gelecek 10 yıl içerisinde de hazırlıklı olmamız gerekiyor.” diyen TÜBİTAK Başkanı Mandal, “Diğer taraftan en büyük etki noktası iklim değişikliği konuları. Türkiye bu yıl iklim değişikliğinin etkilerini çok yoğun bir şekilde yaşadı, halen yaşıyor ve gelecekte de yaşayacak. Diğer taraftan çevrimiçi ortamlarda yani pandeminin getirdiği dezavantajı bir avantaj noktasına çevirebildiğimiz dijitalleşmeyle beraber siber güvenlik gibi konular çok daha ön planda. Düzensiz göç de bu alandaki bir diğer başlık.” cümlelerini kullandı.
“TÜBİTAK olarak bilim insanlarımızı birlikte iş yapmaya yöneltmeye çalışıyoruz”
Prof. Dr. Mandal, “Oluştuğu takdirde yüksek etki bırakacak konulara geleneksel bilim anlayışıyla çözüm getiremeyiz. Geleneksel bilim anlayışından kasıt, tek bir disiplinle sınırlı, sadece o disiplinin derinliğine inen bir yaklaşım. Bilim insanlarımızın bilimsel çalışmalarında sosyal boyutu daha arka planda bırakan, etkileşim ve iş birliğinin sınırlı olduğu bir yaklaşımla karmaşık sorun ve dinamik konuların üstesinde gelebilmesi mümkün değil. Bu yüzden yeni bir yaklaşım gerekli.” dedi.
“Bunları sorun değil güçlük olarak görebilmek gerek” diyen TÜBİTAK Başkanı Mandal, “Bunun için daha yenilikçi bilim anlayışına ihtiyaç var. Esasında Kutup araştırmaları ve siz değerli bilim insanlarımızın yapmaya çalıştığı bu. Fiziki Bilimler, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Canlı Bilimleri, Yer Bilimleri gibi konunun tüm bileşenleri ile birlikte ele alınıyor olması önemli. Sadece bu alan için değil birçok alan için de örnek olabilecek bir yaklaşım. Bundan dolayı tüm bilim insanlarımıza, katkı veren ve karşılıklı etkileşim ve sinerji içinde çalışan bilim insanlarımıza ve geleceğin bilim insanları olan gençlerimize ve öğrencilerimize yürekten teşekkür ediyorum.” ifadelerini de kullandı.
Prof. Dr. Mandal küresel ısınma meselesine de dikkat çekerek “Bu yaklaşım esasında sıcaklık artışını 1.5 derecede tutabilmek için oldukça kritik. 1.5 derecenin üzerindeki 2 derece, 3 derece ve 4 derece gibi kötü senaryolara baktığımız zaman ne yazık ki gelecekteki 2050’de artık Arktik tarafından Kuzey tarafında hiç buzullar göremeyeceğimiz bir durumla karşı karşıya kalabiliriz. Güney Kutbu’nda da Kuzey’de gördüklerimizi yaşayabilecek duruma gelmemiz ne yazık ki kaçınılmaz hale geliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşması sırasında çalıştaya katılan bilim insanlarına seslenen Mandal, “O yüzden sizlerin ortaya koyduğu hem ulusal boyuttaki etkileşim hem de panellerde olduğu gibi meselenin uluslararası açıdan ele alınması çok kıymetli. Bizim de TÜBİTAK olarak yapmaya çalıştığımız, Kutup Araştırmaları Enstitümüzün yapmaya çalıştığı meseleyi bu şekilde ele almak. Değerli bilim insanlarımızla birlikte iş yapma yönünde kendimizi dönüştürmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Herkesi 1 Aralık Antarktika gününde düzenlenecek Kutup Şenliği’ne bekliyoruz”
KUTUP 1001-2021 Yılı Çağrısını hatırlatan Mandal, “Bugün o araştırmalarımızın bir kısmını göreceğiz. Projeyle dereceye giren öğrencilerimizin sunumlarını dinleyeceğiz.” dedi.
“Bu sürecin bir diğer önemli boyutu da her yıl gerçekleştirdiğimiz Kutup seferleriyle ilgili” vurgusu yapan Prof. Dr. Mandal, önümüzdeki yıl 6. kez sefere çıkılacağını belirtti. Mandal, “Bununla ilgili çalışmaları ve gelişmeleri duyuyor olacağız. Yarın kampüsümüze sizleri bekliyoruz. Bu konunun bütün bileşenlerini, bu konudaki tüm paydaşların ve öğrencilerimizin bir araya geldiği bir etkinlikte ele alacağız” ifadeleriyle herkesi Kutup Şenliği’ne davet etti.